17 Ocak 2011 Pazartesi

SPİL: Siyonist Faşist Yahudilerin Kıblesi

Kalp hastaları okumasın ! )
Mania-sa'lı bir Siyonist sapığın itirafları:
Amin ve Allah beni şaşırtmasın!
Eğer Jana denen bir sigortam olmazsa, bana bile İNANMAYIN! Montauk inanılmaz güçlü bir proje... Burada bilmem kaç milyar dolarlık TESİS kurulması önemli değil! Önemli olan bu tesisten YAYIN YAPACAK telepat yani psiko-spiker... O beni zaman zaman etkiledi (Elde etmedi, etkiledi: İntiharı düşündüm vb.). Geller denen şeytanın spikerini PARALİZE EDEN ve akıl tedavisine mahkum eden JANA bizim sigortamızdır. Jana'nın kapsama alanı Jüpiter'in İO uydusuna kadardır. Orada kurulacak bir Montauk yayını, yeniden başımıza MONTAUK projesini bela edecektir.
Dünyada 7 tane KAF dağı vardır. (Bunu şimdi anlattırmayınız) Sadece biri BİZİM dağlar ile ortaktır. Cebel dağlar kategorisinde bu sanıldığı gibi KAFKAS dağları değil; Manisa da bir MİLLİ PARK'ın ortasındaki dağdır. İşte Montauk'u engelleyen o dağdır. Ve nasıl bir rastlantıysa TÜRKİYE'dedir. (Başka bir ülkede de olabilirdi) Jana'nın tele-tensor yayınları sadece buradan olmaktadır.
Ve koca dağda, sadece bir tek CİHAZ vardır. Bu yayını yapan cihaz (Toshiba olan değil) CASİO markalı minicik bir “tensor”dan ibarettir. Bu “tensor”un adı SPİL'dir (Sipel değil) (Spiel, Zero-n'in zaman tensor sensorunun adıdır. Bizim BAĞIN ki Spil (Spiel değil) Zero-N (Zion bağı ve DAĞI) Arafat dağından önceki TENSOR dönemine ait. Tıpkı Kabe'den önce Kudüs; ondan önce de Kahire'nin KIBLE olması gibi) Zion dağından dolayı Siyonizm kavramı ortaya kondu. Siyonizmin aslı Zion, bunun da aslı Zero(sıfır) N serisi ANTİ-TARIK! (Bunlarla ilgili soru sorulmasın, sadece geleceğe MESAJ geçildi. Unutmayınız ki, TUTANAK da vermek benim görevim).
Zero-en'izmin çıkışı geçmişte değil; GELECEKTEN kaynaklandı. Zion dağına ismini veren ya da Walhalla ve Wanen'e ismini veren mekanizma aynıdır. Wanen, Zero-en'in karşıtıdır. Gelecekte dünya başkenti olan "Walhalla" devasa yapay uzay platformunun tam kripto merkezinde oluşturulan bir sistem ile "Bir YAPAY AKDELİK" yaratılarak (Yapay aknokta'nın tersi olan yapay karanoktayı Zülkarneyn Yecüc-Mecüc'e karşı yapmıştı), gelecekte de yapay aknokta yapılacaktır. Bu yapay aknokta ile NEGATİF evrenin bize EN YAKIN olduğu ER (Koordinat) olan Şİ'RA kapısına direkt bir Akdelik tüneli ile BİR ANDA çıkmak mümkün (Bu mesafe 18 dakikadır).
Walhalla'dan girdiğinizde Allahlaw olan diğer kapı çıkışındaki PLATFORM ile karşılarsınız. Deccal de oradan "OSMOS" yoluyla geçmek istemektedir. Sadece Kosmos çiftinin (Künneseyn) birbirine TEĞET olup, değme noktasındaki KARIŞIKLIK Chaos=Hunnes anaforundan yararlanmaktır Deccal'in amacı... Böylece iki kozmos teğetleşmesinden doğan Chaos (kaos) yapıtaşından OSMOS denen transfer doğmaktadır.
Geleceğin TARİHİNDE ilk kez, bir Musevi topluluğu olan kötü Zülkarneyn'ler, Zero-N (Sıfır-N) olan deney (polarize çifti olan) Tarık'ı sinsi bir organizasyon ile kaçırdılar. Geçmişe geldiler. Marxizmi, Freudismi, Einsteinizmi vb oluşturdular. Dünyayı Musevi Yobazlığı ve/veya Yahudi Faşizmi " üzerine bina ettiler. Tarih değişti.
Aynı anda 1N (Wanen) ya da Timebulance denen bir TTT(Time Trip Team) de acilen değişen tarihi olumlu anlamda değiştirmeye geldiler. Bunların geldiği yer, Manisa'da en yüksek bir yerdir. Ve Manisa tarzanıonların CANLI şahitlerinden biridir (Aslında öldü ama her bir şeyi anlattı.
Elbette bir çıplak Tarzan’a kim inanırdı ki?).




Yahudilerin Kıblesi Siyon Dağı’dır.
 Spil Dağı ise
 Kabalacı Faşist Yahudilerin Kıblesidir.
 Normal Yahudi Dinine göre de
 Sapık bir inanç sayılan Kabalacılık
 Maniheist/Maniak/Maniaizm/Maniasa
 Kelimeleriyle şifrelenmiştir.
 Bu aileler çoğunlukla
 = Zade’lerdir =
 “Maniazade”
 Gibi.


 Bir Maniazade ailenin hatırına
 700 yıllık Saruhan adı
 Mania-sa (Manisa) oldu.
 Adalet midir bu!
 İnsanlık mıdır bu!


 Bir İl'in binde biri bile olmayanlar
 O İl'e hâkim oluyorsa
 Bunun adı FAŞİZM’dir.
 Ne Faşizmi olduğunu ahali bilmiyordu.
 Biz söyleyelim:
 Bunun adı:
 Manyaist Yahudi Faşizmidir.


 Aldıkları mesaj gereği…
 ”Bir şehirde
 Sadece beş-on aile olsanız da
 Bulunduğunuz yerdeki çoğunluğun
 Dininden görünerek
 Ve kendi dininizi saklayarak
 Onların dininin önderleri gibi olacaksınız.
 Böylece onların dinini değiştireceksiniz 
Ve kitleleri devşireceksiniz…”


Allah’ın Kitabı Kuran’dan kopararak 
Kurmuş olduğunuz 
Kabalacı Kitabın 
Tarikatına bağladığınız toplum 
İslâm’dan çıktığının 
Farkına bile varmayacaktır…


Tarikatlar marifetiyle 
İslâm’ın aydınlığından çıkacaklar, 
Hıristiyan Orta Çağı’nın 
Karanlıklarına düşeceklerdir.

Artık onlara 
Siyonist Müslümanlar veya 
Hıristiyan Nur suzlar (!) diyebilirsiniz.
  
İşte, 
Müminlere bu tehlikeyi belirterek uyaran 
Allah’ın emri, 
Kur’an’ın ayetleri:

Ali İmran 64:
De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ın berisinden birbirimizi rabler edinmeyelim!" Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"


Ali İmran 65:
Ey Ehlikitap! İbrahim hakkında neden çekişiyorsunuz? Tevrat da İncil de ondan sonra indirildi. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? 

Ali İmran 66:
İşte siz böyle insanlarsınız! Hakkında biraz bilginiz olan şeyde çekişmeye girdiniz. Peki, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyde neden tartışmaya giriyorsunuz? Allah bilir ama siz bilmezsiniz. 
Ali İmran 67: 
İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran 68:
Şu bir gerçek ki, insanların İbrahim'e gönülce en yakın olanları, elbette ona uyanlar, bu peygamber, bir de iman sahipleridir. Allah, müminlerin Velî'sidir.


Ali İmran 69: 
Kitap ehlinden bir zümre, sizi bir saptırabilseler diye arzu ettiler. Oysaki onlar, kendilerinden başkasını saptırmazlar. Ama bunu fark etmiyorlar.

Ali İmran 70: 
Ey Ehlikitap! Gerçeğe tanık olup durduğunuz halde, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz/Allah'ın ayetlerine neden nankörlük ediyorsunuz?

Ali İmran 71:
Ey Ehlikitap! Neden hakkı bâtılla kirletiyorsunuz ve bilip durduğunuz halde gerçeği gizliyorsunuz?
  
Ali İmran 72:
Ehlikitap'tan bir zümre şöyle dedi: "Şu iman edenlere indirilene günün başlangıcında inanın, günün sonunda karşı çıkın. Belki bu sayede geriye/eskiye dönerler.

TEFSİRİ:
Bunların, haberleri olmadan kendilerini nasıl saptırdıkları da şu hitap ile anlatılıyor:
Bakınız bunların bir kısmının karıştırmalarına ki, Hayber veya Ureyne yahudileri hahamlarından on iki kişi anlaşmışlar, birbirlerine: "Haydi bir gün sabahleyin laftan ve yalnız dil ile Muhammed'in dinine giriniz, akşam üzeri de; kitaplarımıza baktık ve bilginlerimize de danıştık, şimdi Muhammed'in (Tevrat'ta anlatılan) o peygamber olmadığını anladık, bu yalan ve dini de batılmış, deyiniz ve inkâr edip çıkınız. Böyle yaparsanız Ashabı da şek ve şüpheye düşerler." demişlerdi. Aynı şekilde Kıblenin değişmesi meselesinde Ka'b b. Eşref isimli yahudi hahamı da kendine uyanlara, kıbleye karşı günün başlangıcında namaz kılmayı ve sonunda caymayı telkin etmişti ki, şu âyet bunları haber veriyor:
Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?
  
Ali İmran 73: 
Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye inanmayın.         " (Resulüm!) De ki: Doğru yol ancak Allah'ın yoludur.” Yine (onlar, kendi aralarında şöyle dediler."Size verilenin benzerinin başka herhangi bir kimseye verildiğine, yahut Rabbinizin huzurunda onların size karşı deliller getireceklerine de (inanmayın)." De ki: Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.  

Bakara 8: 
İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.

Bakara 14: 
Bunlar iman etmiş olanlarla yüzyüze geldiklerinde, "İman ettik" derler. Kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarına ise söyledikleri şudur: "Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz."

  
Şimdi bizi niçin 
Allah’ın Kitabından kopararak 
Tarikatın kitabına soktuklarını  
Daha iyi anlıyoruz.
  
Biz onlara her zaman 
“Gelin Allah’ın Kitabını konuşalım” dedik, 
-Gelin Allah’ı konuşalım… 
-Yok, Ket külah’ı konuşalım… 
-Gelin Allah’ın Kitabını konuşalım… 
-Yok, Ket külah’ın kitabını konuşalım… 
Sonunda onlar Ket külahçı oldular, 
Biz Allahçı olduk (tabiri caizse)… 
Allah’a Şükür!... 
Onlar artık Allahsız kaldıklarının 
Farkında bile değillerdi; 
Dinleriyle birlikte devşirilmişlerdi, 
Allah şerrinden korusun!!!
  

Türk Düşünürü
Cengiz Aytmatov’un dediği gibi; 
Artık Mankurtlaşmışlar, 
Yahudi ve Hıristiyanları dost, 
Kendi soydaşlarını 
Ve gerçek Mü’minleri ise 
Düşman görüyorlardı. 
Kur’an’dan ürkerek 
(Kuduzun suyu gördüğü gibi) 
Tarikatın kitabına sığınıyorlardı.
  
Bu şehirde 
İsimlendirme facialarını inceleyince 
Sanırsınız ki şehrin nüfusunun 
% 90 kadarı Gayrı Müslim, 
% 10 kadarı da 
Lütfen Türk sayılmıştır. 
Türkler azınlık olunca
Artık azınlık hakları bile kalmamıştır. 
İşte buna 
“SİYONİST YAHUDİ FAŞİZMİ” 
Denir.


Mania-sa’da
Uçuk kaçık bu zavallıların
Çadır tiyatrosunu izliyoruz…
  
İsrail’de rivayet edilir ki; 
1951 yılında 
Bu Maniaistlerden 15 aile 
“Anavatan aşkı ile” 
İsrail’e vasıl olmuştu. 
Ama 
Orasını da karıştırarak 
Allak pullak etmişlerdi.
Sonra bakmışlar ki;
Bunlar İsrail’i de bozacaklar, 
İsrail yetkilileri 
“Bu Maniaistleri geldikleri yere, 
Mania-sa’ya geri gönderin, 
Mania-sa’yı bozsunlar…” 
Demişlerdi… 
  
Bunu bir yalan olarak kabul edelim… 
Ama doğrusu 
Mania-sa’da yaşananlardır…


Bu
Mania - İst sapıkları 
Tedavi etmek için 
İlk tımarhane 
Manisa’da kurulmuştur. 
Bugün tedbir alınmazsa 
İyice kuduracaklar, 
Bütün şehri tımarhaneye çevireceklerdir. 
O zaman şehri artık tımarhane kurtarmayacak 
Bir de 
“KUDUZ HASTAHANESİ” 
Gerekecektir… 

Bu sapıklar 
Nuh Tufanı öncesinde de 
Lût “tufanı” öncesinde de 
Böyle kudurmuşlardı.
Bunlar gene kudurmuşlarsa 
TUFAN YAKINDIR !...

 Aslında 
Sadece Binde yarım olan 
Kabalacı Faşist Yahudiler
% 99,9’u Müslüman olan bu şehri
Simgelerle işgal etmişler,
Camilere bile 
Asıl mimarisinde hiç olmayan 
Siyon semboller koymuşlardır.
(Bakınız; Restorasyonu yeni tamamlanan Sultan Camii…)


Türk’ün Muradiye Külliyesini bile
Sözde Müze’ye çevirmişler, 
Arkeoloji Müzesi adıyla
Türk’ün
Külliye Şaheserini gölgelemişler,
Orada cıbıldak Afrodit heykellerini,
Yunan Tanrılarını sergilemişlerdir.
Türk’ün Muradiye Külliyesi’nde 
Arkeoloji Müzesi olur mu ?... 
Biz Arkeoloji Müzesi’ne de 
Onlardan fazla sahip çıkarız.

Milyon Dolarlık 
Eloktrom sikkeleri çalmayız, 
Çaldırtmayız…
  
Bütün eserler 
İnsanlık tarihinin bize 
Değerli emanetidir; 
Çaldıralım diye emanet edilmemiştir !... 
  
İstanbul’da, Antalya’da, Bergama’da,
Hatay’da, İzmir’de, Amasya’da…
Yurdumuzun her yerinde
Arkeoloji Müzeleri
Kendi sabit tesislerindedir.
Ama tesadüfen (!)
 Ne hikmetse
Yalnız Mania-sa (Saruhan) da
 Türk’ün Muradiye Külliye’si
 Medresesiyle, imarethanesiyle,
 Kütüphanesiyle, aşhanesiyle yok sayılarak
 Arkeoloji Müzesi yapılmıştır.

 Bre Mankurt Kafalı meczuplar;
 Külliye kendiliğinden
 Müzedir zaten.
 Dokunmayın otantik kalsın !...
 Orada Fatih Sultan Mehmet’in
 Dokuz yaşındayken yaptığı
 Resimlerin defterini
 Ne yaptınız;
 Müderrisler nerede?

 Haaa !...
 Bu şehirden
 Birçok Kültür(süz) Müdürü
 Ve birçok Müze Müdürü
 -Muse/Moşe Müdürü-
 Gelmiş geçmiştir…
 Ah yavruuum…
 Ne müdürü ?...

Milyon Dolarlık eserlerin çalınmasından
 Mesul olmayan müdürler (!)…

Şair Eşref olsaydı;
 “Milyon dolarlık sikkeleri çalan Dübürler”
 Derdi.

 Kültür(süz) Müdürünün
 Birinin yaptığı işe bak!
 Efendim, Bir Siyonist fantezisi varmış,
Onların gerçek olduğunu ispatlayacaklarmış…
 -Üç şehirde Üç altın Siyon çeşmesi…
 -Üç şehirde Üç altın Siyon mabedi…
 -Altın Siyon Üçgeni ve Üç şehir…
 Türk Milleti’nden maaş alıyor,
 Hangi millete hizmet ediyor…

 Size doğrusunu söyleyelim;
 İsrail’de haysiyetli Yahudiler dahi
 “İnsanlar bu kadar alçak olmasın” dediler.

 Hayatın içinden:
 Yunanlılar “Mustafa Kemal olmasaydı
 Şimdi Batı Anadolu bizim olacaktı”
 Diyerek Atatürk’e saldırıyorlar…
 Bu Maniaistler de
 Kurmuş oldukları tarikatlarda
 Yunanlı gibi konuşmuşlar,
 Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmışlardır.

Hayatın içinden:
 Hatuniye Camii’ni gören
 Atatürk Heykeli’nden
 Rahatsızlık duyarak
 Yerinden sökmüşlerdi…
 Ama
 Müstehcen çıkıntılarını (!) sergileyen
 Bir
 Cıbıldak Tarzan Heykelini
 İki Camii arasına dikmekten
 Hiç utanmamışlardı.



 Sizin
 (SPİL) DAĞI’NIN BEKÇİSİ TARZAN
 KUDÜS’TEN SARUHAN’A
 NİÇİN GETİRİLDİ?...

Ağaç dikmek için getirilmiş (!).

Bre Mankurtlar;
 Tarzan’ın kulübesinin çevresindeki
 Ağaçların bile hepsini
 Manisa Valisi Niyazi Araz diktirmişti.

 Peki,
 Tarzan,
 Siyonist Faşist Yahudi’nin Kıblesi
 Dumanlı Dağ (Spil) da ne arıyordu?

 İşte bunu,
 Türk Şehrinde
 Dumanlı Dağ adını
 “Spil” yapanlar biliyor.

Başka…
 Saruhan’ın Dumanlı Dağı’nda (Spil)
 “Atlantis” arayanlar biliyor.

Başka…
 Türk Milleti’nin hazinesinden
 “Atlantis” kitabı basanlar biliyor.

Başka…
 İngiliz ajanı
 Şeyh Kıbrısî’yi Şereflendirenler (!)
 Biliyor.
 Bunların kıbleleri 
İslam’ın Kâbe’si değil
Spil’dir.

UTANMAYIN,
 SIKILMAYIN,
 KORKMAYIN;
 İTİRAF EDİN, SÖYLEYİN !...

Allah’tan korkmuyorsunuz,
 Kuldan niye korkuyorsunuz ?...

 Belki de
 Koskoca bir Milleti öldürdünüz,
 Bari üstünde tepinmeyin,

Hiç değilse
 Ölüsüne saygılı olun,
 Tepiklemeyin!

SURATINA B.K YAPIŞMIŞ KRİPTOLAR !!!

 Kripto Enver,
 Tarzan’ı Manisa’ya niçin getirmişti;
 İlk geldiğinde
 Manisalılar Tarzan’ı
 Niçin kovmuşlardı ?...
 Sonra bir Kripto Başkan
 Ve Kripto Enver birlik olarak
 Tarzan’ı yeniden getirdiler,
 Neden ?...

Kabalacı Faşist Kriptoların
 Kıblesi Spil’de
 Bir bekçisi
Ve bir mesajcısı olmalıydı.

Bu meczup
 Yahudi Faşistlerin
 Sahte Cebrail’iydi.

 Evet,
 Yahudi Faşistlerin Kıblesi Spil
 Ve Spil’in bekçisi Tarzan
 Manisa Dumanlı Dağı’nı
 Mekân tutmalıydı.

 Bir görevi daha vardı;
 Onu da Enver’e soracaktınız,
 Size
 Dobra dobra söylerdi
 -Toprağı bol olsun.-
 Zevk meselesi (!)

 Kötü Zülkarneynler
 Yani Sapık Yahudiler
 Allah’ın Kitabında/Kur’an’da
 Lanetlenmiş ırktır.
 Daha önce
 Yecüc-mecüclere karşı
 Yaptıkları savaşı kaybetmişlerdir.

 Yecüc-mecüc dedikleri
 Hitit Türkleridir.
 Hitit Türkleri ile yaptıkları
 Savaşları kaybetmişler;
 Sonunda Kan-iş Karum’da,
 Yani bugün ki Kayseri’de
 Rica minnet
 Bir ticaret kolonisi kurmuşlardı.
 O gün
 Gitti Kayseri…
 Belki de Kayseri’yi kaybedeli
 4.000 yıl oluyor (!)

 O gün Kayseri’yi kaybederken,
 Bir ticaret kolonisi marifetiyle
 Hitit Türk Devleti de
 Hakkın Rahmetine kavuşuyordu…

 4000 Yıl çok yakın bir zamandır.
 Dün orada öyleydi,
 Bu gün Mania-sa’da
 “Yahudi Takkesi” Markası,
 Faşist Yahudi işgalin
 Alamet-i farikası…
 Şimdi
 Mania-sa da (Spil’de)
 Türklüğü/İslamı yok etme
 Savaşına mı devam etmektedirler?

 Bu resim
 Manisa halkının
 Yüzde 99’u tarafından görülmüştür.

90 yıl önce de
 Yunan Haçlı Ordusu’yla
 İşbirliği yaparak
 Türkleri yok etmeyi plânlamışlardı
 Hüsnüyadis köpeğinin dölleri…

 Şimdilerde yine
 “12 mil şartı kalksın,
 Yunan gelsin karasularımıza girsin
Diyerek Yunanlı gibi konuşuyorlar.
 12 Mil şartı kalkarsa
 Çanakkale Boğazı’ndan,
 İzmir Körfezi’nden
 Türk Bayraklı balıkçı motorları bile
 Yunan’dan müsaade almadan
 Akdeniz’e çıkamaz.

Utanmaları,
 Sıkılmaları,
 Ar ve hayâ duyguları kalmamıştır.

Bir de
 “Egemenliğimizi paylaşalım…”
 Diye kuduruyor.
 Kiminle paylaşacakmış?
 Kâfirle…
 Egemenlik namus demektir,
 Eş demektir,
 Eşinin namusu demektir.
 Git paylaş !!!

 Ahlaksızlığını
 Müslüman bir millete
 Tavsiye etme !...

 Size minik bir şifre verelim:
 Mania-sa’da
 Allah demeden
 ”Dindarlık” yapanları bilmiyor musunuz?

 Israr ediyorsunuz madem
 Alın bir şifre daha:
 “Dindar bir bekçi istiyorum
 Derler.
 Ama
 “Müslüman bir bekçi istiyorum ()”
 Diyemezler…
 İllâ ki “Din-dar” olacakmış!...

 İşte koca Osmanlı’nın
 Kavimleri sayarken,
 Çingene – Çıfıt diyerek
 Çingeneleri şereflendirip
 Çıfıtları onlardan sonra saymasının
 Sebepleri buydu...

 Yeter artık!...
 Bir Milleti katlettiniz,
 Öldürdünüz…
 Ama öldürdüğünüz Milleti tepiklemeyin

Yetti Gayrı
 Mel’unlar !!!

Yetti gayrı
 SURATINA B.K YAPIŞMIŞ KRİPTOLAR !!!
  
Saruhan Gönül Dosları 25 Mayıs 2008






ŞOK UYARI!




Küçük bir azınlık olan
 Faşist Yahudiler
Türk’ün Vatanını işgal etmişler,
 Türk’ün Vatanında
 Uyuz Aslan Dernekleriyle,
 Vampir Localarıyla,
 Siyonist İrtica Kulüpleriyle
 Dönekler Kulübüyle
 Alenen Yahudi milliyetçiliği yapıyorlardı ama
 Kendi Vatanında Türklere:
 “Türk’üm demeyin, ırkçılık olur.”
 Diyerek
 Türklüğü yasaklıyorlardı.


 Yahudi, Rum, Ermeni
 Milliyetçiliği serbest olmuş
 Lakin Türk’ün Vatanında Türklere
 Vatan Sevgisini bile yasaklamışlardı.


 BU BÖYLE GİTMEZ!
 ELBETTE Kİ BİR GÜN
 KIYAMET KOPACAKTIR

VE

KIYAMETLERİ
 YAKINDIR,
 YAKIN !...



Saruhan Gönül Dostları 6 Haziran 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder