18 Ocak 2011 Salı

MANİSA'da İşgal Güçlerinin AMİRAL GEMİSİ Battı


MANİSA'DA
İŞGAL GÜÇLERİNİN
AMİRAL GEMİSİ BATTI.

MİLLİ KURTULUŞ SAVAŞI İLE
SARUHAN'DAN KOVULAN
YUNAN İŞGAL GÜÇLERİ
YUNANİSTAN'A GİDEREK
YENİ MANİSA (NEA MAGNİSA)YI KURDULAR...
PEKİ,
700 YILLIK SARUHAN ADINI "MANİSA" YAPAN
İÇİMİZDEKİ YUNANLILAR KİMDİR?...


25 Mayıs 1919 günü başlayan,
8 Eylül 1922 günü son bulan,
3 yıl 3 ay 13 gün süren Yunan işgal günlerinde bile,
Yunan işgal ordusu, bu şehrin adını değiştirememişti.
İşgal günlerinde dahi,
Mutasarrıflık Evrakı Metrukesi'ndeki yazışmaların
"SARUHAN SANCAĞI" adıyla
Devam ettiği görülmektedir.

9 Eylül 1922 günü,
İzmir'de denize dökülen Yunan işgal güçleri,
Yunanistan'a gider gitmez,
 -Zaten, Saruhan’ı hiçbir zaman içlerine sindirememiş,
Kendi aralarında gizli gizli Magnisa’yı kullanıyorlardı-
Uhde kalmıştı içlerinde…
İşte o Magnisa aşkıyla
Biri Attika'da, diğeri Girit'te olmak üzere,
İki yerde Yeni Manisa'yı kurmuş,
Çok değil, beş yıl sonrasında ise
Denize dökmediğimiz, yanıbaşımızda, bizden görünen İçimizdeki Yunananlılar
SARUHAN adını MANİSA yapmıştır!...
Hokus, fokus...
Şapkadan tavşan çıkarır gibi.

1926 yılında Gazi Mustafa Kemal'e
İzmir'de suikast tertip ederek,
Yine Yunan ruhuyla,
Yunan bozgununun intikamını almak istemişler,
Suikast başarısız olmuş,
15 kişi İzmir meydanında idam edilmişti.
Yunan ruhlu aynı kripto zevatın yakınları
1927 yılında hokus fokus yaparak,
Saruhan adını gâvurca bir isimlendirme ile
Manisa'ya çevirdiler.

Yine aynı içimizdeki Yunan ruhlular
1930 yılında, Menemen'de
Kripto Yahudi isyanı çıkartarak
İntikam ateşini yakmışlardı.

Adam gibi konuşamadılar!
Menemen isyanı bir Müslüman ayaklanması değil,
Kripto Çıfıt(Yahudi) ayaklanmasıydı.
Menemen isyanı bir İslamcı irtica değil,
Kripto Yahudi İrtica isyanıydı.

İslam'da irtica olmaz, İslam inkılâpçıdır...
İrtica, İslam'dan çıkmak demektir.
Siyonist İslamcılık ve Siyonist Masonluk
Gerçek irticadır!!!
Bir Müslüman Kazez Camii avlusunda
Canlı canlı insan başı kesemez.;
Bir kurbağa yavrusunu bile
Cami avlusunda ezemez!!!


1926 yılında İzmir suikastından sonra
İdam edilenlerden kaçının
Kripto Çıfıt olduğunu inceleyiniz...

Bir yandan; hürriyet gibi, serbest fırka gibi,
Demokrasi gibi, "demokrasi platformu" gibi
Parlak kavramların arkasına saklanmışlardı.
Diğer yandan da dini motiflerle süslü,
Talmut menşeyli, kripto kabalist tarikatlarıyla
İslam'ı bozmak için, dedelerimizin ünlediği gibi
"Gâvur tarikatları" kurdular, "cemaatler" dediler.

Kripto Çetin Altan komünistti,
Ama çocukları cemaat sever oldu...
Komünist de onlar, cemaatçi de onlar,
Sağcı da onlar, solcu da onlar,
Liberal de onlar, laik de onlar…
Yeter ki Yahudi faşizmine hizmet etsinler!...
Yeter, yeteeer!...
Yeter artık!...
Bu işin suyu çıktı, tadı kaçtı!...
Bu dünyanın sonu gelmiştir!...

Memleket nüfusunun yüzde 99'unun Müslüman
Ve Mümin olduğu bir vatanda
Cemaat diye Yahudi’ye denir!
Müslüman'a ‘Mümin’ denir.
(700 yıllık  Osmanlı tarihinde “Cemaat” kime denirdi öğrenin.)
Tamam, İsrail'de azınlık olan Müslümanlara
"Cemaat" denir, anladık...
Türkiye'de Yahudi nüfusu çoğunluk mudur ki
Müslüman'a "cemaat" diyorsunuz,
Allahsızlar!..
.

ŞEHRİN TÜRK ADI YOK EDİLİNCE
YUNAN ZULMÜNÜ
UNUTTURMA SIRASI GELDİ...

Yunan zulmünü unutturdular, yerine
"Mustafa Kemal Zulmü..." "deccal" laflarını soktular.
Yunanistan'a gidince, Mustafa Kemal’e
"Kopsi kefali, gamotu Mustafa Kemali olmasaydı
Ege bizim olacaktı..."
"Manisa bizim olacaktı..."
Diye söven Yunanlılar'ı duyduktan sonra,
Manisa'daki gâvur tarikatlarının da Yunanlılar gibi
Gazi Mustafa Kemal'e sövdüklerini görüyorduk.

Yunanlılar Ege'yi kaybetti diye
Mustafa Kemal'e sövüyorlardı,
Peki,
Manisa'lı tarikatlar
Niçin Yunanlı gibi sövüyordu?...

Kimse gık diyemez, çünkü içlerindeydik...
Hele, Gördesli bir vaiz hocamız vardı ki,
İşgal günlerinde Mustafa Kemal'in askerleri yetişmiş,
Annesini Yunan askerlerinin altından almış,
Tecavüzden kurtarmıştı.
Kadıncağız günlerce tecavüze uğradığı için
Ölümden dönmüştü,
Ama haham kılıklı vaiz
Hep Mustafa Kemal'e sövüyordu.
Vaizin doğum tarihine baktık...
Durum anlaşılmıştı...

Oralarda bu klinik vaka
"Din" olarak tarikatın kitabına uydurulmuştu.

O vaizi ve tarikat müşriklerini, hiç bir zaman
Venizelos'a,
Analarına tecavüz eden Yunan işgal güçlerine,
Albay Bagorci'ye veya
Yunan askerlerine söverken duymadık.
Lakin Türk İstiklal savaşı komutanlarına,
Manisa'yı kurtaran Fahrettin Altay Paşa'ya
Ağız dolusu sövüyorlardı.
Onlar ne çocuğu olduklarını biliyorlardı,
Ama biz bilmiyorduk(!)
Böyle bir kavim fazla yaşamaz,
Onu biliyoruz...

Bu kripto Çıfıtlar,
İşgal günlerinde de böyleydiler.
2 Haziran 1919 günü..........

Mübarek Ramazan günlerinde...
Ramazan dolayısı ile vaiz olarak
Alaşehir Kazası'na gelen dört hoca,
Vaaz verdikleri camilerde aynı cümleleri kullanarak,
Yunan işgal güçleri hakkında vaaz veriyorlardı:
"Yunan ordusu Padişah emriyle geliyor..."
"Yunan ordusu askerlerine
Hizmette kusur etmeyin!..."diyerek,
Haçlı işgal güçlerinin sözcülüğünü yapıyorlardı.
Bunlar mümin değil, mürit imamlardı.

Alb.Bekir Sami Bey,
Yunan ordusu lehinde vaaz veren
Mürit imamları yakalayarak
Kaymakamlık binası önüne getirip,
Yaptığınız doğru mu, diye sorar.
Lakin mürit imamlar
"Yaparız, yapacağız...." diyerek diklenirler.
Bunun üzerine Alb. Bekir Sami Bey,
Silahını çekerek dördünü de kafalarından vurur!!!
Bknz.:M.M.KANSU, S.26...............

Hem mürit hem mümin olunmaz!
İslam'dan önce "Firavun'un müritleri" denirdi.
İslam'dan sonra "mürit" kalktı,
Mümin olmak esası geldi.
Lakin bu tarikat müritleri
Halen İslam'dan bi-haberdirler.
Siz hiç
"Türk askerine hizmette kusur etmeyin" diyerek,
Kiliselerde vaaz veren papaz duydunuz mu?....
Siz hiç, imam ruhlu papaz gördünüz mü?!...
Peki, papaz ruhlu imamlar
Nerelerde ve nasıl yetiştirilmişlerdi?!!!

Türk ve Müslüman ruhlu
Bir Yunan papazı veya tarikatı var mıdır?...
Yoktur!
Peki, Yunan ruhlu Müslümanlık nasıl olabilir?...
Haham ruhlu imam olmak nasıl bir şeydir!
Bu psiko-sosyolojik travmanın tedavisi şarttır,
Lakin tedavi için biraz geç kalındığı kanaatindeyiz.
Deniz pislik kabul etmez,
Dalgalar pislikleri döverek, vura vura sahile atar,
Tarih içindeki kavimler de öyle...
Pislik üreten kavimler tarihin dalgalarıyla kırılarak
Tarih sahnesinden silinmişlerdir.

Uşaklı Müdafayı Hukuk Cemiyeti Başkanı
Ve Kuvayı Milliye Gazisi
M.A. TAHTAKILIÇ'ın eserlerini okursanız öğrenirsiniz:
(Yunan işgal komutanları daha geniş yazmış)
Yunan garnizon komutanları, bazı yerlerde,
Yunan askerlerini kasten evlere dağıtmış,
İki göz odası olan evin bir odasında
Dört askerin konaklaması,
Sabah olunca askerlerin
Yunan garnizonunda içtima edilmesi
Emrini vermişti.
Muhabbet gırla(!)

Evin hanımı var, genç kızları var,
Nedense bu tarikatlar o zaman
Yunan askerinden hiç rahatsız olmamışlardı...
Doksan yıl önce
Yunan askerlerinin sırtını keseleyerek
"Egemenliklerini paylaşıyorlardı.”

Böyle  ‘muhabbetle’ Saruhan Sancağında
Binlerce kadına tecavüz edilmesine ve
Binlercesinin de Yunanistan kerhanelerine
"Ganimet olarak" satılmasına yol açmışlardı.

Yunan askerleri ile
Muhabbetleri(!) çok iyi durumdayken,
Nereden çıktıysa,
Ta Manyas’tan kalkıp gelen Çerkez Ethem
Gördes'e giderek,
İbrahim Ethem Bey ve
Parti Pehlivanla buluşarak direniş başlatmışlar,
İşbirlikçilerin ‘muhabbetlerini’ bozmuşlardı...

.....ve onları asla affetmediler!!!

Doksan yıl sonra yine Yunan ruhlu birileri,
Yunan gibi konuşarak:
"Ege'de 12 mil şartı kalksın..."
"Egemenliğimizi paylaşmakta sakınca yoktur..."
Diyor.
Doksan yıl önce yaptığı gibi...
Al kadınını, git paylaş...
Nasıl muhabbet edeceksen et!
Ahlaksızlığını millete tavsiye etme!!!

*
Bütün bu olup bitene rağmen,
Sonraki yıllarda
Milli Kurtuluş Savaşı kahramanlarının
Bütün anılarını Saruhan’dan sildiler,
Yerine cıbıldak bir Kripto Tarzan'ı
Sahte "kahraman" yaptılar.
Çevreci Kahraman!...
Dini Liderimiz,
İslam'ın Peygamberi Muhammed Mustafa'nın
Çevreciliğini göremez,
Çünkü "gizli dini" müsade etmiyor!...
Milli Liderimiz,
Mustafa Kemal'in çevreciliğini göremez,
Çünkü "gizli cibilliyeti" müsade etmiyor!!!

Çıfıtlara göre Tarzan, maymunların efendisidir.
Peki,
Manisa’da kimleri maymun yerine koymuşlardır!!!

İşte bu kavim,
Allah'ın kitabında
"Lanetlenmiştir" diye tarif edilen kavimdir.

Bir zamanlar altın kaplama buzağıya tapmışlardı.
Lanetli ırkın kendi ağzından dinlemiştik:
"Biz Yunanlılarla iyi geçiniyorduk..."
"İbrahim Ethem Bey, Parti Pehlivan,
Çerkez Ethem gibileri
Yunanla aramızı bozuyordu"
Bu direniş grubunun savaşıyla
6000 Yunan askeri itlaf edilmişti...

Kurtuluştan 28 yıl sonra,
Türk askeri Manisa'da çarşı iznine çıkmasın,
"Türk askerinden rahatsız oluyoruz" diye
Milletvekillerine şikâyet ediyorlardı.
Oradaydık...
57. Er Eğitim TÜMEN Manisa'dan kaldırılsın diye
Siyasi çalışmalar yaptılar,
Kaldırıldı...

İşgal günlerinde, Yunan TÜMENİ kalksın,
Yunan askerleri çarşı iznine çıkmasın, dememişlerdi
Ama kurtuluştan sonra,
Türk TÜMENİ başka yere gitsin demişlerdi.

Menemen İsyanı'nı ve
Çerkez ETHEM olayının doğrusunu bilmeden
Manisa'yı asla çözemezsiniz!...

Çerkez Ethem Olayı'nın doğrusunu bilmeden,

Tarih biliyorum diyemezsiniz!....

Menemen olayının doğrusunu biz yazdık...
Gündem Başlıklarımızdan tıklayınız,
Menemen olayının doğrusunu inceleyiniz.

Menemen olayını çözdük.
Şimdi sıra Çerkez Ethem olayına geldi...

İşgal günlerinde, işgal güçleriyle işbirliği yapan
Kripto Çıfıt Mutasarrıf Hüsnüyadis
Ve Yahudi dönmesi
Derviş Memed'i arayan Çerkez Ethem,
Onları eline geçirseydi ne yapacaktı?...

-Gelecek araştırma yazılarımızda...-


KURTULUŞTAN HEMEN SONRAKİ
İŞGALİN ADI:
MANİSA

Şehrin adının Manisa olarak değiştirilmesi için
İl Meclis kararı yoktur!
Belediye meclisi kararı yoktur!
Böyle bir karar veya referandum varsa,
Çıkarıp göstersinler!

Küçücük bir köyün bile
Adını değiştirmek istediğiniz zaman,
Mükellef olan köy sakinlerini,
Yani 18 yaşını geçmiş ve
Köy nüfusuna kayıtlı olan herkesi toplarsınız.
Köy halkının çoğunluğu kabul ederse, köyün adı değişir,
Kabul etmezse değişmez.

Sıradan bir köyden bahsetmiyoruz.
Türkiye'de çok geniş bir yüzölçümü olan,
Merkez ilçeyle birlikte 15 ilçeye sahip,
Bir Hollanda kadar,
Bir Danimarka kadar coğrafyaya sahip,
Saruhan İli'nin
Bir katakulli ile
Adının Manisa yapılmasından bahsediyoruz.

1927 yılına kadar ‘Saruhan Mebusu’ denilirken,
Birden nasıl oldu da ‘Manisa Mebusu’ oldu?...
Arkasından Dumanlıdağ'ın adı "SPİL" oldu...

Haydi anladık, mekteplilerin hepsi devşirildiği için,
Devşirmeler resmen
Gâvurca isimlerden rahatsız olmadılar.
O şehirde üç beş imam çıksaydı,
Bir Cuma Hutbesinde icma ederdi:
"Ey iman edenler,
Bu şehirde herkes Müslüman olduğu halde..."
"Şehrin ismi neden gavurca dır?..."
"Ya bu dağın adı neden gavurca dır?..."
"Spil Türkçe değil,
Manisa Türkçe değil,
Niobe Türkçe değil..."
"Siz kafiristanda mı yaşıyorsunuz!..."
"Şehri Niobidler mi işgal etti!..."
"Siz de hiç utanmak, sıkılmak yok mudur!..."

Bir Allah'ın kulu imam çıksa icma ederdi...

Bu şehrin adını değiştirmek için
İl Meclis kararı yoktur,
Belediye Meclisi kararı yoktur,
Referandum yapılmamış, millete sorulmamıştır,
İşte bu Çıfıtlar böyle bir faşist demokrattırlar!!!

Manisa adı kanunsuzdur,
Şehrin yasal adı halen "SARUHAN"dır.


MEN-İSA MI, MAGNİSA MI, MANİASA MI,
MANİ(AK)SA MI, YOKSA
MANİ(ZADE)SA MIDIR?...
KARAR VERSİNLER!...

SA= Kadim İbranicede şehir demektir.
SU-SA= Suşehri gibi,
BOS-SA gibi.

Manisa adı üzerine çok zengin fanteziler ürettiler.
Bunların hepsi de genellikle çıfıt fantezileriydi.

01 Mart 2008 Cumartesi günü,
Saygın tarihçi Prof. Dr. İlber ORTAYLI,
Suratlarına bakarak:
"Manisa'da gizli Yahudileri bilmeden
Manisa'yı çözemezsiniz..." demişti,
O gün deşifre oldukları için çok bozulmuşlardı.
Saruhan halkı ne kadar bilgisiz bırakılmıştı ki
Şehrin Kabalistlerini ve Kripto Çıfıtlarını bilmiyordu.
Oysa Çıfıtlar daha kurtuluş yıllarından itibaren
Şehrin kaderine katakulli yöntemlerle el koymuşlardı...

Kriptolar, akşamdan Kuzu Bayramı(mum söndü) yaparlar,
Ertesi günü ilk rastladıkları Müslüman'a
32 farzı say bakalım diyerek sigaya çekerler,
Eğer 32 farzı bilirse, 54 farzı da saydırırlardı...
Böylece zavallı Türk, imanının hesabını
Kripto Çıfıtlar'a vermek zorunda kalırdı.
Abdestsiz cuma namazına giden çıfıt
"Seni cuma namazında görmedim" diyerek
Müslümanları sigaya çeker,
Zavallı cahil Müslüman da
Namazının hesabını Allah'a değil,
Kripto çıfıtlara vermek zorunda kalırdı...
Aslında bu davranışlarıyla kripto çıfıtlar,
Daha Müslüman görünerek
Kamufle olmanın yolunu bulmuşlardı...
*Yüce İslam'da hiç kimsenin imanını, ibadetini
Allahtan başka kimse tartamaz!!!

İşte bu çıfıtlar,
Gerçekleri Müslüman halkın gözünden kaçırarak,
Çıfıt fantezileriyle şehrin halkını uyutmuşlar,
700 yıllık Türkçe "SARUHAN" adını,
Gâvur dilinde "MANİSA" yapmışlardı.

Bunu yapan, topu topu üç kişi...
İşte bunların "demokrasi havarisi,
Demokrat faşistleri"....
İkisi zamanın ünlü siyasetçisi;
Birisi İzmir'de bir maşatlıkta medfun,
Diğeri Beşiktaş’ta bir maşatlıkta medfun...

Şu işe bak, adını değiştirdikleri şehre gömülmeyi
Kabul etmemişlerdi, neden!...

Torunlarından ünlü olan bazıları:
Murat Belge,
Gördesli Yahudi Orhan Pamuk,
Emin Çölaşan...
Torunlarını da bir gün "evliya" ilan ederlerse
Sakın şaşırmayın!...
Ünlü Evliyazade olurlar.
Evliyalar da kriptolardan çıkmalı(!)
Murat Belge canlı yayında ve
Yazılı basındaki bir konuşmasında ne demişti:
"Türkler dinozordur..."
Yahudi dinine göre yalnız Yahudiler insandır,
Diğerleri dinozordur, goyimdir, maymundur,
Manisa'da olduğu gibi,
Maymunların başında bir kripto Tarzan olmalıdır(!!!)
Murat Belge,
Yahudiler de dinozordur, maymundur derse
Sözümüzü geri alırız.

Üçüncü kişi,
Teknik direktör, Harita Profesörü
Yahudi Besim DARKOT...
Teknik rapor hazır, nasıl olsa
Erdal İnönü'nün babası da Sadrazam,
Bastı imzayı, al sana Cumhuriyet!...
Yaşasın Besim Darkot Hanedanlığı(!)

Besim Darkot marifetiyle,
Türkiye Haritası Türklükten çıkarılmış,
Hinoğlu hin alçaklıkla,
Türkiye sözde yedi coğrafi bölgeye bölünmüş,
Bölücülüğün alt yapısı hazırlanarak,
Güney Doğu Anadolu Bölgesi adıyla
-Mor Elma(el-mor) ülkücülüğüyle,-
Munzur Dağlarındaki
Mor Elma'ya ulaşmak üzere,
Arz-ı Mevud haritası çizilmişti...

Şimdi soruyorsunuz...
Neden hep bu bölgede terör var?
Kürtlerle ne alakası var...
Terör hareketlerinin sonunda
Kürtlere yalnız tezek bırakırlar.
Onlar İsrail'in teröristleridir.
İsrail'i de terörle kurmuşlardı.
Şimdi Büyük İsrail Projesi(BİB/BOB) için çalışıyorlar...
BOB/BİB eşbaşkanı bile var!...

Besim Darkot'un yediye bölünmüş Türkiye haritası
Üç yıl kadar önce nihayet,
Hassas ve en yetkili kurum tarafından
Yasaklanmış bulunuyor.
Türkün aklı, ya kaçarken, ya s.......

Yahudi Besim DARKOT...
Al eline kalemi, yaz başına geleni:
700 yıllık Saruhan adı Magnisa oldu...
Şu Ege'ye bak, adı bile meymenetsiz,
Ege adı, Yunaca da değil, İbranice...
Atatürk neden "Ordular, İlk Hedefiniz Akdenizdir..."
Demiştir de,
İlk hedefiniz Ege Denizi'dir, dememiştir...

Şu Ege şehirlerinin adlarına bak, rezaletin daniskası:
Balık: Şehir demektir...
Balık-esir: ESİR-ŞEHİR/
Sanki hiç kurtuluş savaşı vermemiş gibi...
Kuvayı Milliye'nin yüz akı,
Kahraman Karesi Bey'e kara çalmış,
Dalgasını geçmiş!!!
Ahlaksız köpekler!

Kötü Yahya'dan KÜTAHYA ne demektir.
Başka isim mi bulamadılar?
Bir bebek adı koyulurken bile kırk gün düşünülerek
Anlamlı bir isimlendirme yapılır...

AFYON-KARA-HİSAR:
Kara-Hisar'ı anladık da, "afyon" da nesi?
Afyonlanmış şehir gibi...
KARAHİSAR de, yeter!

MUĞLA'yı hiç karıştırmayalım,
Altından Çapanoğlu çıkar...

700 yıllık ERTUĞRULGAZİ adını
BİLECİK yapan pezevenkler!!!

Turgut BEY'İN kurduğu Turgutlu'yu "Kasaba" yaptılar...

Buralarda ne milleti yaşıyor....
Bilen var mıdır?...
Allah aşkına, birisi söylesin!

G. Doğuda "benim kimligim ne olacak,
Şehirlerimizin adı değişmiş" diye
Sözde kimlik bunalımı geçiren Vekil'in
Kendi dünyasından haberi yok.

VAN: Ermenice "Başkent"... demektir.
ERİ-VAN: Yeni Başkent demektir.
Bak,
Van Gölü diyoruz hala...
Sahilde TAT-VAN (Ermenice'de ne demektir...) öğrenin...
Dicle, Fırat hangi dildendir öğrenin...
Yel değirmenleriyle savaşan Don Kişot gibi
Türklerle uğraşmayın,
Kelin merhemi olsa kendi başına çalacak,
Zavallı Türklerin de
Şehirlerinin adı TÜRKÇE DEĞİL!!!

……

Saruhan Gönül Dostları 6 Nisan 2009

//////////////////////////////////////////////////////////////////



Bu yazının buraya kadar yayımlanarak
Kısa bir ara verilmesinden hemen sonra,
Okuyucularımızın beyinlerinde "şafak sökmüş" olmalı,
Yağmur gibi değerlendirmeler yağdı.

-UŞAK şehrinin adı neden uşak...
  Başka isim bulamadılar mı?...
  Uşaklık etmeyi çağrıştırıyor...
  UŞŞAKİ olsaydı, uşaklığı çağrıştırmazdı...
Ama Kripto Yahudi
Uşşâkîzadelerin adına izafeten UŞAK dediler.
Bunu itiraf edemeyecek kadar da tabansızdırlar.

BUR-SA
SA: Kadim İbranice de Şehir demektir.
BUR-SA: Burla Biraderlerin şehri demek olmasın?
Başka isim bulamadınız mı ahlâksızlar!
-Burlar, tarihin çok ünlü Yahudi Kripto ailesidir.-

KOCAELİ demek doğrudur,
PAŞAELİ neden TRAKYA olmuştur?...
AFYON'un adı neden ZAFERKENT değil...

Durum anlaşılmış,
Beyinler tıkır tıkır işlemeye başlamıştır.


AÇIKLAMA:

Yunanistan’da bütün şehir adlarının
Yunanlılıkla, Yunan kültürüyle
Mutlaka bir bağı vardır.
Ermenistan’da farklı mıdır?
Bütün şehir adlarının
Ermenilikle bağını mutlaka bulursunuz,
Alenîdir zaten…
İsrail bunlardan daha katı bir uygulama yapar.
Yahudi kültürünün dışında bir ismi
Kesinlikle şehirlerine koymazlar.

Türkiye’de inceleyin bakalım
Kanlarımızla suladığımız,
“Şüheda fışkıran” topraklarda kurduğumuz
Birçok şehrin adına bir bakın.
Yahudilikle, Ermenilikle, Yunanlılıkla
Bir bağını mutlaka göreceksiniz.
Aferin (!) İyi yapıyorsunuz da...
TÜRK’ÜM VEYA MÜSLÜMAN’IM DEMEYE
UTANMIYOR MUSUNUZ?

Biz kimsenin hangi milletten olduğuna karışmayız,
Ama niye yalan yere “Müslüman’ız” diyorsunuz!!!
Biz davranışları analiz ediyoruz.
Kimseyi yargılamıyoruz.

Sonuç olarak;
Ruh hastası,
Patolojik ve Klinik bir vak’a
Ve toplumsal bir intiharla karşı karşıya bulunuyoruz.

Ermenistan’da bir tane Türkçe şehir adı yok;
Türkiye’de Ermenice birçok şehir adı var.
İsrail’de bir tane Türkçe şehir adı yok;
Türkiye’de Yahudiliği çağrıştıran
Birçok şehir adı var.
Yunanistan da bir tane
Türk, hatta Türklüğü çağrıştıran,
Türk Kültürüne ait kokular taşıyan
Bir tane şehir adı bırakmamışlardır;
Ama Türkiye’de birçok Yunanca
Yerleşim yeri adı vardır.

Kuldan utanmıyorsanız,
Allah’tan korkmuyorsanız
Söylenecek hiçbir söz kalmamıştır.


İSTİDLAL;

Atatürk'ün çevresini kuşatan vampirlerin
Marifetleri nedir?
Bir de vampirasyona bakalım.

İşgal altındaki Manisa
Kurtuluş ordusuna asker veremedi.
Veremedi mi, vermedi mi, her neyse...

Kastamonu, Karaman, Yozgat, Çankırı gibi
Anadolu’nun çocukları,
Kurtuluş Ordusu ile gelerek,
Ayaklarındaki çarıklarla Manisa'yı kurtardılar.
Pek çoğu şehit düştü,
Kimileri gazi oldu.
Sağ kalanları ise düşmandan kalan ganimetleri,
Bağ, bahçe ve zeytinlikleri
Savaşa katılmayanlara bırakmış,
Parçalanmış çarıklarıyla memleketlerine dönerek
Çalının dibini tutmuşlardı.

İşgal süresince İstanbul'da keyif çatan
Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibileri
İş bittikten sonra
Kurtarılmış şehirlerimize “Mebus” oldular.

Millet ne yapsın; cep delik, cepken delik,
Temsil heyetlerine katılarak,
Ankara’ya gidecek parası yok, pulu yok...
Bugün farklı mıdır?...
Parası olmayanın mebus olma şansı var mıdır?!

Oysa Manisa işgal altında iken,
Kurtuluşun "umutsuz vaka" olduğunu anlatan,
"YABAN" romanının yazarı Yakup Kadri,
Kurtuluştan sonra
Temsil heyetine katılarak Mebus olurken
Yüzü hiç kızarmamıştı.
Yaban Romanı'ndaki yüzsüzlükle,
Türk'ün, rüzgârın önüne düşmüş gazel yaprakları gibi
Oraya buraya savrulan haliyle,
Beyhude yere savaştığını
Ballandıra ballandıra anlatarak,
Savaş kaçkınlığının sözde haklı mazeretlerini
Romanlaştırmıştı...
Çünkü kendisi de işgal günlerinde
Manisa'yı terk etmiş bir savaş kaçkınıydı...

Yakup Kadri'nin "Aciz Türk" dediği millet,
Sakarya Zaferini ve
Otuz Ağustos Zaferini kazanmış,
Dünyanın en muhteşem
Kurtuluş savaşıyla taçlandırmıştı

Ama Beyzade Yakop
"Yanılmışım” romanını yazmamıştı...

Biz, Yakop Kadri'ye "yazar-ama yazmaz adam"
Demiştik, neden?...
Bir zamanlar Serbest Fırka yanlısı,
Sıkıyı görünce "altı ok" rozetini yakasına takmış,
Hem Demokrat Parti mebusu olmuş,
Eski ittihatçı, sonra itilafçı, ölürken gene ittihatçı...

Adnan Menderes gibi bir vatan evladı idam edilirken
Askeri darbenin adamı,
Darbe Anayasası'nın danışmanı
Ve darbe dönemininin
"Altı ok, altı yara partisinin mebusu" Yakop...

Ergenekon'un kökler dizisi gibi...
Ergenekon o gün de vardı.
Şimdikiler çömezleri...

Şimdiki kanun adamlarının,
Ergenekon'u çözmeye
Korkarız ki birikimleri yetmez....

Ergenekon senden görünerek,
Senin milli değerlerini, senin inançlarını,
Milli kavramlarını kullanarak, 200 yıldan beri,
Senin vatanını düşman için işgal etme şebekesidir.
Sen Türk isen Türklüğünü kullanır,
Sen Kürt isen Kürtlüğünü kullanır.
Adını Türk koyar, Türklüğün arakasına saklanır!...
İspat mı arıyorsun?.......:
Adı "Türk TV" olan  kanalların hangisi Türk kanalıdır?
Arif olan anlar!!!


Teşkilatı Mahsusa'dan günümüze Ergenekon...

Müslüman Türk'ün hiç bir zaman giremediği
Ve geçemediği Demirdağları Ergenekon!...
Siyonist faşist masonların demir dağları...

Ergenekon bu ülkede Başbakan astı,
Heyyyyyy!
Başbakan astığı yerde bir teröristi asamadı...
Belki de kendi adamıydı,
Uyanmayın sakın!!!
Kıblesi Siyon Dağı...

Yakup Kadri o günlerde
27 Mayıs 1961 askeri darbesinin
Çok önemli bir adamıydı.
Babalarımız,
Eğer Yakup Kadri karşı çıkarsa
Adnan Menderes ve arkadaşlarını
İdam edemezler" diyordu.
Ya karşı çıkmazsa...
Öyle oldu!...

Manisa Arkeoloji Müzesinin karşısında
Verandalı bir evi vardı.
Türkçe öğretmenimiz,
Yakup Kadri ile buluşmamızı gerektiren
Bir ödev vermişti.1961-62
Veranda da, daktilosunun başında
Tik tak sesleri arasında kendisiyle konuşurken,
Yazdığı sayfayı tamamlayınca
Cırrrt diye çekerek bize okur,
Nasıl bulduğumuzu sorardı.
Önceleri bir şey anlamadığımız için,
Her defasında çok güzel derdik.
Sonra büyüdük, kallavi sorular sormaya başladık,
Sorularımızdan rahatsız olmuştu,
Bes belliydi... 1965...

-Yakup Amca,
—İşgal günlerinde neden İstanbul’daydınız,
Manisa'yı terk ettiniz...
-Sodom ve Gomore kitabınızda
İstanbul'daki işbirlikçileri yazmışsınız...
-Siz Manisalı olduğunuz halde,
Manisa’daki işbirlikçileri neden yazmadınız...
-Demirci Akıncıları'nın Romanı'nı niçin yazmadınız?
-19 yaşında,
Yunan zebanileriyle savaşırken şehit olan
Kahraman Türk kızı,
Gördesli Makbule'yi niçin yazmadınız?...
-Ulus Dağında yaşanan kahramanlıkları
Ve Ulusdağı kahramanlarını,
Bu milletin hafızasından ne hakla
Ve hangi milletin adına sildiniz!...
-Manisalı Halit Paşa'nın kahramanlığını,
Ne hakla milletin hafızasından sildiniz?!!!
Sen kimin adamıydın,
Sen kimsin,
Yazar-yazmaz Yakop Amca!!!


—Manisa Mutasarrıfı Hüsnüyadis
Ve işbirlikçi arkadaşlarının ihanet romanını
Neden yazmadınız...
—Manisa’daki Yunan işbirlikçisi aileleri
Neden yazmadınız...

Yanımdaki arkadaşımın sonraki cevabı:
   "Yok yahu,
Adamın işbirlikçi akrabalarını mı yazdırtacaksın!..."
   "Yazar ama Yazmaz Yakup Kadri..."

Yakup Amca bu sorulardan sonraki günlerde
Karşı kaldırımda bizi görür görmez
Verandayı terk ederek kayboluyordu...
İbikleri yeni çıkmış,
Mahallenin iki horozundan yılmıştı.

Nihayet bir gün, biraz da kural dışı bir tarzda
Kapısını çaldık.
-Yakup Amca, bakın,
Sizin Sodom ve Gomore kitabınızı tekrar okuduk
Ve not tuttuk, bir bakın...
-Söz veriyoruz, sizi bir daha rahatsız etmeyeceğiz!
Verandaya geçtik, not kâğıdını masaya koyarak
Tahta sandalyelere oturduk,
Kalın camlı gözlüklerini gözüne takarak
Okumaya başladı...1966

-Kitabınızın bölüm başlarında atıfta bulunduğunuz,
-Ahdi Atik, Eş'iya 7,8,9
-Ahdi Atik, Ermiya 19
-Ahdi Atik, Ermiya 21
-Ahdi Cedid, Pavlus Resul'un (Yakop'un Resulü)
Romalılar'a hitabı.
-Ahdi Atik, Ermiya 16
-Ağniyetülağani 2,3,4
-Ağdi Atik, Eş'iya 9
-Ağdi Atik, Eş'iya 5
-Abdi Atik, Mezamir 137-3
-Ahdi Atik, Hezekiyal 16
-Ahdi Atik, Hezekiyal 17
-Pavlus Resul'un (Yakop'un Resulü)
Romalılara Risalesi (sanki Nur Risalesi)
-Ahdi Atik, Ağniyet ül-ağani
-Kitab-ı Mukaddes, Eyüp-Bab
-Kitab-ı Mukaddes, Ağniyet ül-ağani-Bab 4
-Kitab-ı Mukaddes, Mezamir 143
-Kitab-ı Mukaddes, Mezamir 50
-Ahdi Atik, Tekvin, On dokuzuncu bab 13
-Ahdi Atik, Bab on dokuz, 26

-Yakup Amca, bunlar nedir?
Tam 20 kaynak vermişsin ama
Ne dininden anlamadık.
Kur'an’dan bir tanecik ayet alsaydın,
Dininden mi çıkmış olurdun?...
Yahudi İncil'inden başka yerde
Kaynak bulamadın mı?...

O gün, Yakup Amca'yı son görüşümüz oldu
Ve ayrılırken son sözümüzü söyledik:
-Yakup Amca,
Bu şehirde daha önceleri de sapıtmış bir kavim vardı.
Lanetlenmiş Kavim yüzünden, şehir tam dokuz defa
Allah'ın emriyle helak edilmişti!
Birincisinde Atlantis adıyla
Yerin dibine yedi defa batırılmış...
Aradakileri saymak uzun sürer...
SONUNCUSUNDA:
Yunan Haçlı işgal güçlerini
Konfeti yağmuru altında,
Çiçeklerle karşıladıkları halde,
Aynı işgal güçleri tarafından diri diri yakılmışlar,
Şehrin nüfusu 35 bin'den 15 bin'e düşmüş,
Şehrin yüzde doksanı
Yakılarak helak edilmişti!!!
Sayenizde(!) bir daha mı helak olacaktır!

Yerine gelenlere bak:
Gördesli Kripto Orhan Pamuk...
Yahudi faşizmini "Laiklik" diye yutturan,
Derya kuzuları Murat Belge, Emin Çölaşan...
Gelsinler, dedelerinin melanetlerini anlatsınlar!

Bu sipsalarla sarılmış olan
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Nasıl dayanmıştı!!!
Türkler neredeydi?...

NETİCE-İ İSTİDLÂL:
KİMLİKSİZ, KİŞİLİKSİZ, HAYSİYETSİZ BİR TOPLUM
İNCELEMEK İSTİYORSANIZ
BUYURUN BURADAN BAKIN.


DAM ÜSTÜNDE SAKSAĞAN,
ŞEHRİN ADI MANGANEZ...

Çıfıt fantezileri işte...
Efendim, Dumanlıdağ'da çok manganez varmış da,
Manganez yüzünden şehrin adı
Saruhan'dan Manisa'ya değiştirilmiş!

Sözünü ettiğiniz dağda
Manganez fabrikası olmadığına göre,
O dağda manganez de yoktur,
Manganez'den de Manisa çıkmaz,
Öyle olsaydı bile,
Manisa denilmez, "ManganezŞehir" denilirdi.

Efendim, Dumanlıdağ'da magnetik alan varmış da,
Magnetik'den Manisa olmuş da...
Kıvırtın, kıvırtın,
Etimoloji bilmeyen kara cahiller!

Bütün dillerde,
metal element isimleri şehirlere verilirken,
Metal adını mutlaka şehir(city)
Kelimesi eklenerek isimlendirilir.
Bakır'dan Bakırköy,
Demir'den Demirköy,
CouperCity, MagneCity der gibi, İronCity gibi...


ÖYLEYSE NEDİR BU MEN-İSA...

……

Saruhan Gönül Dostları 7 Nisan 2009

///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

ÖYLEYSE NEDİR BU MEN-İSA!...

27 Mayıs 1960...
Kore devşirmelerinin yaptığı
"Sahte devrimci" darbesinden sonra,
Amerika'nın sadık çocukları olan
Devrimci(!) darbeciler,
Millete
"Amerika Kan Kardeş" şarkıları söyletirken,
"Barış Gönüllüsü" adı altında,
Binlerce CIA-MOSSAD ajanını
Yurdumuza sokmuşlardı.
Çılgın dişi ajanlardan birisi de bize
"English Teacher" olmuştu.
Bizim ajan english teaçher,
Ögrencilerine hitabederken
Ağzını yayarak
"Speak men-isa...lı" demeye bayılırdı.
Böylece, kâfirin algılamasına göre
"İsa'nın adamı"
Men-İsa oluyorduk...

Sardes kazılarında
36 yıl kazı başkanlığı yapan
Amerikalı Yahudi Prof. Jeus Hofman da
MAN-İSA kaligrafisiyle,
Ayırarak yazmaya bayılıyordu.

Ne günlere kalmıştık!...
Şehrin kurucusu SARUHAN BEY'in
Adını değiştiren sapıklar
Başımıza ne işler açmışlardı,
Ahlaksızlar!

Bu arada,
27 Mayıs darbesi neydi, diye soruyorsunuz.
Amerika USA, koskoca bir ülkeyi
Kendisi işgal etmeye kalksa
Çok masraflı olacaktı.
Nema problema!...
Devşirme çocuklarına darbe yaptırdı...
USA için kendi vatanlarını işgal ettiler!
Bir daha... bir daha... bir daha...
Bittiiiii…
Vatan bitti...
Son durağa geldik!
Nihayet kafaya çuval geçirdiler,
Askerlik bitti!...

Neden bitti?
Artık İşgal Güçleri MEDYA'sı var.
Darbe işlerine İşgal Güçleri medya'sı bakıyor.
Soros darbesi, Keto darbesi, Feto darbesi...
Darbe dediğin askeri değil, sivil olmalı...

İşgal Güçleri medya'sı da:
"Artık askeri darbeler dönemi kapandı, darbe olmaz!"
Diyor.
Ama kâfirler,
Neden darbe olamayacağını söylemiyor.
Nedenini kendilerine saklıyorlar:
      -Darbe yapabilmek için elinde bir ordu olmalı!
       Yetmez!!!
      -Elinde bol miktarda silah olmalı!
       Silahlar da yetmez!!!

Elin oğlu, ipotek koydurduğu vatanında
Sana darbe yaptırır mı?!
Yaptırır mı, ha, yaptırır mı?!!!

Kâfir medya, vatansız kaldığımıza seviniyor!
Biz de, darbe olmaz diye seviniyoruz!!!

Eski darbeci generaller ise
USA için darbe yapmış olmalarının
Coşkun mutluluğuyla uçuyorlar...
Herkes sevinçten uçuyor...
Uçuyoruz, uçuyorlar, uçacaklar...
Uçurum bizi bekliyor!


DARBELERİN EN ŞİDDETLİSİ
MANİSA'DA YAPILDI
HEM DE SİVİL DARBELER...

Cumhuriyet'in başından beri,
Manisa'daki SİYON lobisi
Amerika'daki Siyon lobisinden daha güçlüydü.
Yeniden işgal hareketinin "Amiral Gemisi"
Manisa'ya demirlemişti.
Bunu, Sardes arkeoloji kazılarını yürüten
Amerikalı Judaist ekipten öğrenmiştik.
Üç altın Siyon Mabedi'ni...
Üç altın Siyon Çeşmesi'ni...
Altın üçgen içindeki üç altın şehri,
Manisa haritasında arıyorlardı...

Neyi arıyorlardı?
Sözde 13. Kayıp Çıfıt Kabilesini arıyorlardı.
Kayıp Kabile dedikleri
Lânetlenmiş kabile Manisa’yı için için,
Çıra gibi yakmıştı,
Külünü havaya savurmuştu,
Kimsenin ruhu bile duymadı!..

Lânetlenmiş kabileyi buldular mı?
Ne diyelim,
 Herhalde bulmuş olmalılar ki
Bütün bu melanetlerini onlara yaptırdılar.

13. Kabile, Manisa’nın binde biri bile değildir.
Ama her şeye hâkim olmuşlardır.

İşte,
Allah’ın Kitabında lânetlenmiş olan ırk budur.

13. Kabileden olmayan patron olamaz,
13. Kabileden olmayan üst görevlere gelemez,
13. Kabile mensupları
Anadan doğma patron,
Anadan doğma yönetici…
Diğerleri ise
Onlara göre GOYİM’dir.

Yiyin birbirinizi,
Kürt-Türk,
Alevi-Sunnî,
Sağcı-Solcu,
Lâik-Anti laik
Diye yiyin,
Yiyin birbirinizi…

Siz birbirinizi yedikçe
Lânetlenmiş 13. Çıfıt Kabilesi
Malı götürecek….

Geçmişi kandilliler
Bir de Manisa’yı Marka Şehir yapacaklarmış (!)

Kastamonu,
Kahraman Şerife Bacı ile marka oldu.
Gaziantep,
Şehit Şahin Bey ile marka oldu.
Kahramanmaraş,
Kahraman Sütçü İmam ile marka oldu.
Erzurum,
Kahraman Nene Hatun ile marka oldu…

Birçok şehrimiz böyle iken
Geçmişi kandilliler de
Manisa’yı,
Niobe ile marka yapacaklarmış…

Cinsi bozuklara yakışır mı?
Yakışır !!!


Bu arada,
Saruhan şehrinde isimlendirme faciaları ile
İsrail'in ikizini Manisa'ya kopyalama
Çalışması yapıyorlardı...
Kendi ifadeleri ile "SPİL"
Judaistler'in Siyon Dağı'ndan önceki kıblesiydi.
Dumanlıdağ adını
"Spil" yapan Siyonist köpek kimdir!

İşin felaketi ise,
Yahudinin kıblesi Spil,
Manisa'daki camilerin kıblesine düşmektedir...
İlk önce Yahudinin kıblesi Spil,
İkinci "uzak" Kıble ise Kâbe...
Müftü Bey’ler ve imam efendiler mutlu mudurlar?!!
Önce Siyonist kıblesi,
Arkasında Kâbe...
Pek ala, pek güzel, aferin size(!)



ETİMOLOJİK OLARAK
"MANİSA" ADI NEDİR...

Manisa adının kökü,
Mani = hasta, hastalıklı demektir.
"Mani" kökünün ön ek'leri:
Klepto-mani = hırsızlık hastalığı,
Sekso-mani = cinsi sapık,
Melanko-mani = duygusal sapma ve sapkınlık,

Biraz da son ek örnekleri verelim:
Mani-a = manyamış, hastalık.
Mani-ak = manyak
Mani(ak)sa = ne demektir?...
Sa = Kabalistlerde şehir...
Seç, beğen al...
Manieist = gizli dinli, kripto.
Mani-sa = ne demektir?...

  Sa = Çıfıt dilinde şehir demekti.
Mani-sa =
Bu şehir,
Sabetay Mani-zadelerin babasının malıdır,
Demektir!!!
Mani-zade = Mani soyundan gelen...

Mani-zadeler kimdir?
Emin Çölaşan'ın kripto soyunun adıdır...

Emin Çölaşan'ın dedesı, Yakop Kadri gibi,
Diğer Sabetay önderlerini de ikna ederek
"SARUHAN BEY'İN ADINI YOK ETMİŞ VE
KENDİ AİLESİNİN SOY ADINI KOYMUŞTUR!!!"
Güle güle kullanın Mankurt Manisalılar(!)
Bu halinizle SARUHAN adına
Zaten layık olamazsınız!!!
Gidin Emin Çölaşan'ın elini öpün(!)

Kendi ailesinin soyadını
Katakulli ile koskoca bir şehre geçiren
"Faşist laik kripto demokratlar!!!"...


Emin Çölaşan'ın, anne dedesinin
Kripto Aşiretinin adı ve tapulu malı gibi Mani-sa.
Aşiret Reisiniz Emin Çölaşan'dır...
O'nu da beğenmiyorsanız,
Gördesli Kripto Evliya(!) çocuklarından
İncecikler'i bulun, meaşallah her birisi
Bir aşiret tarikatı reisidir!!!


Gördesli Kripto Çıfıt Orhan Pamuk'un,
Kripto Murat Belge'nin soy kütüğünün adını
Güle güle kullanın Müslüman(!) Manisalılar!...



MAGNİSA'DAN MANİSA'YA DEĞİL,
SARUHAN'DAN MANİSA'YA...
DURUMDAN VAZİFE ÇIKARAN
MAGNET ARTIKLARI
KİMDİR!...

Kendini "Magnet" sayan bazıları,
Geçenlerde "MAGNİSA'DAN MANİSA'YA"
Gösterileri yaptılar.
Bu başlık "Manisa'dan Manisa'ya" olmaz.
Yani, şehir hiç Müslüman görmemiş oluyor.
Roma dönemi de yok.
(650 sene Osmanlı, 1850 sene Roma, 2500 sene!!!)

Bir Müslüman için doğru başlık:
"SARUHAN'DAN MANİSA SAPIKLIĞINA...
Olmalıdır!
Allah aşkına,
Şehirdeki Magnet sayımını yapın artık.
Kaç nüfus olduğunuzu biz de bilelim,
Sırtımızda taş taşıyarak size Havralar yapalım!...


Ünlü Yunan filozofu olarak anılan SOKRATES
Yunan tanrılarıyla alay ettiği için
Agora'da kurulan halka açık bir mahkemede
İdama mahkûm edildi
Ve baldıran zehiri içirilerek infaz edildi...
M.Ö.360 mı neydi...

Hani ya, Sokrates Yunan filozofudur diyorlardı,
Yunanlı biri Yunan diniyle alay eder mi?
Sokrates'in kendi dinini niçin söylemiyorlar?
Hep gizli gizli, kripto kripto...

Sokrates bir Magnet idi.
Biri daha vardı, İsokrates...
Magnetler Attika yarımadasında yaşayan,
Mani-aist kökenli, Fenike'den göç etmiş olan
Eski Yahudi kabilelerden biriydi.
Yani Sokrates bir Yahudi idi,
Onun için Yunan tanrılarıyla alay etmişti...

Bu alay etme olayı
Magnetler'e çok pahalıya patladı.
Magnet Yahudileri Yunanistan'dan sürüldüler...
Nereye...
Magnisa kaldırır, yürüyün Magnisa'ya...

Yunanlılar hala kendi vatanlarında
Yahudi barındırmazlar.
Girit'te Knossos aslında bir Yahudi şehriydi,
Yunanlılar orada da bir tane Yahudi bırakmadı,
Hepsini sürdüler...
Nereye?...
Selanik nereye sürüldüyse oraya...

Magnetler sahillerde de izleniyordu,
Kendilerini gizlemek için
Adalara ve iç kısımlara çekildiler.
Yuntdağı'nda Kocadere vadisinde AİGA-YI
Antik şehrini kurdular,
Saklandıkları adalara AİGA(ege) dediler.

İşte, Yahudi Besim DARKOT'un
İlham kaynağı buradan gelmiş,
Atatürk "AKDENİZ" dediği halde,
Atatürk'e mugayyır olarak,
Haritacı Besim Darkot,
Yahudi İbranicesi ile "EGE" demiştir.
Bunu nasıl becerdi, bilemiyoruz...
GEDİZ adı da İbranicedir.
İbrani kökenli aileler
EGE ve GEDİZ soyadlarını
Pek severler.

Nehir adları İbranice,
Dağın adı, şehrin adı,
Bölgenin de adı İbranice...
Yuh ulan, yuh olsun hepinize!
Silin Türkiye'nin adını da
"İsrail" yazın erkekçe!...

Zaten 36 çeşit etnik grup sayarken çıfıtlar,
Yalnız kendilerini milletten sayıyorlar,
Yani kendileri etnik grup değil Yahudiler,
Dikkat!
Hem de Türkiye'de...

Yalnız Türkler etnik bakiye!...

BU ŞEHRİN ÇOCUKLARI,
KADERSİZ ÇOCUKLARDI,
OKUL YOLUNDA ŞEHRİN,
ADINI SORMUŞLARDI...
NASIL OLDU GÂVURCA, ŞEHRİN ADI MANİSA.
DAĞA BAKTI DUMAN DUMAN,
DAĞ'IN ADI GÂVURCA, NASIL SPİL OLMUŞTU...
KOKLARKEN LALESİNİ,
LALE ADI GAVURCA, ANEMON OLDU BİRDEN.
GEZERKEN ÇAYBAŞINDA,
SORDULAR ÖĞRETMENE,
AĞLAYAN ANA BU, YAŞMAKLI KADIN KAYA,
AĞLAYAN KAYA,
NİYOBE OLDU NEDEN?..
YOK MU BUNUN TÜRKÇESİ,
DEVŞİRME ÖĞRETMENİM...
YAYLANIN ADI NEDEN, ATLANTİS OLDU BİRDEN.
ŞEHRİ DÜŞMANDAN, TECAVÜZDEN KURTARAN,
KAHRAMANLAR NEREDE, ADI YOK CADDELERDE.
ŞEHRİN KENDİ ŞAİRİ,
ŞAİR EŞREF'DEN UTAN, NEDEN YOK...
HİÇ BİR YERDE.
HANİ,
DAHA DÜN İŞGALDEN, KURTARILMIŞTI ŞEHİR...
BUGÜN,
İŞGALCİ  İSİMLERLE, NASIL İÇİMİZDEKİLERLE,
YENİDEN GELDİ ŞEHRE...
"GÂVURİSTAN'A HOŞ GELDİNİZ"
BİR LEVHA EKSİK GİRİŞTE...
......
OKUL YOLUNDA BİZ DE, KÜÇÜCÜK ÇOCUKLARDIK,
İSİMLERE BAKARAK,
YABANCI, SIĞINTI SANDIK,
BÜYÜDÜK, DARDA KALDIK.
ÖZ VATANDA YABANCI, KAÇ NESİL ÖYLE GEÇTİ...
NE BABALAR GELDİ,
GEÇTİ SIKILMAZ BABALAR,
ÇOCUKLARI ANLAMADAN,
GÖÇTÜ, GİTTİ...
NE ARLANMAZ, UTANMAZ BABALAR...
BUGÜN DE ÇOCUKLARI,
ÖZ VATANDA YABANCI,
UTANMAZ, SIKILMAZ BABALAR!...
ŞÜKÜRLER OLSUN,
PAŞALAR GEÇMEDİ YILDIZ YILDIZ...
NE VEKİLİ...
SANKİ GEÇMİŞ BURALARDAN,
SİBEL KEKİLİ!!!.....

Biz davranış bilimi yapıyoruz...
Neden gizli gizli,
Kripto kripto yaşıyorlar,
Yahudi olmak suç mudur, değil!
Her milleti sevdiğimiz gibi,
Manisa'da Yahudileri de sevmek istiyoruz,
Gizleniyorlar, sevemiyoruz!
Daha da kötüsü,
Bizim dinimizi bize pazarlıyorlar,
Ayıp oluyor!!!


……Devam edecek.

Saruhan Gönül Dostları 8 Nisan 2009


/////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Bu dönmeler,
Hani derler ya, hâşâ
"Allah'ın cebinden Peygamberi çaldılar"
Müslümanlar'ın ruhu bile duymadı!
Siyonistler Türkiye'de
Kasten 36 çeşit etnik köken sayarak
"Türkiye'de Türk Milleti yok,
Türklük diye bir şey yok"
Demek istiyorlar.

Aslında etnik köken diye saydıkları ise
Aynı milletin evlatlarının
Farklı adlarından başka bir şey değildir.
Etnik köken diye saydıklarının hepsi de
Birbirleriyle evlenmişler, ortak torunları olmuştur.
Onlara millet denir!!!

Türkiye'de 36 çeşit etnik köken dedikleri vatan evlatları
Yalnız Sabetaylar ve Yahudilerle evlenmemişlerdir,
İsteseler de evlenemezler, kız alıp veremezler!...
Hiç bir zaman kız alamazlar,
Kız alsalar bile,
Yahudi anadan doğan çocuklar,
Yahudi şeriatına göre mutlaka Yahudi olacaklardır.

Bunların "Laiklik" anlayışı da budur:
"Türkiye'de Türkler dinsiz olmalı
Ama Yahudi şeriatı serbest olmalıdır..."
Hem Yahudi şeriatçılığı yaparlar,
Hem de "Eyvah laiklik elden gitti!..."
Diye çığlık atarak,
Eyvah Müslümanlık tehlikesi var,
"Şeriatçılar geliyoooor!..."diye cazgırlık yaparlar.
Biz de sahiden irtica geliyor sandık,

Millet, İrtica gelecek diye
1938 den beri bekliyor.
Sonunda irtica geldi, ama bu gelen
Siyonist Mason Yahudi irtica idi...


İNSANLIK SUÇU SAYILAN
DAVRANIŞLAR NEDİR?

Yahudi kökenli biri,
Türkiyede kasten 36 çeşit etnik köken sayarken
"Sabetayları, Sefaratları, Eşkenazları,
Yakubileri, Karakaşileri"
Etnik grup olarak neden saymaz!
Sabetaylar, Seferatlar vs insan yerine konulmaz mı!
Hayır, tam tersine,
Sabetaylar, Sefaratlar, Kriptolar ile,
Türkiye'de yalnız Yahudiler millettir,
Geri kalanlar "etnik gruplardır" diyor!...

Sonunda baltayı taşa vurdular.
Türkiye'de Türk'üm demeyin diyecek kadar sapıttılar!
Bu lanetliler

Bunun için dünyanın her yerinden kovulmuşlardı.
Gittikleri her ülkeye felaket götürmüşlerdi!
Amanya'da Hitler'i yarattılar...
İran'da Humeyni'yi yarattılar...
Bakalım Türkiye'de kimi yaratacaklardır!
Almanya'da da "Alman'ım" demeyi suç saymışlardı,
Hitler çıktı...
İran'da Fars Musevisi Rıza Pehlevi zamanında
Musevi olmayanlar PAŞA olamıyordu,
Baş Nazır ve hatta nazır olamıyordu,
Üst görevlilerin hemen hemen hepsi Musevi’ydi.
Hatta, Şah'ın karılarının da hepsi Musevi idi...
Bunları Türkiye'de hiç anlatmadılar.
Humeyni geldi...
KOVULDULAR!

Kendilerinde hiç suç aramazlar,
Suçlu Hitler'dir, Suçlu Humeyni'dir...


MANİSA'DA
İŞGAL GÜÇLERİNİN AMİRAL GEMİSİ
NASIL BATTI!!!

Gemi, aşırı  SİYONİST yükleme yüzünden
Zaten "Overload" olmuş,
Sık sık batma tehlikesi geçiriyordu.
Geminin kaptanı Çıfıt,
Çarkçıbaşısı Çıfıt,
Bayrağı Siyon yıldızı,
Bağlı olduğu liman Ashdod...
Alt zabitleri Kek Türklerden seçilmiş,
Avanta zula karşılığında kendi milletini bombalıyorlardı!...

Gemide partiler veriliyordu...
Kripto vardiyacılar üç eşit partiye ayrılmış,
Üç sekiz, 24 saat Parti vardiyası kesen
Seçkin kriptolardı.
Bütün partilerin salon vardiyacıları aynıydı.

Overload olmuş Siyon gemisini batmaktan kurtaran
İki dümen motoru vardı.
Kıç tarafta yeke dairesine gizleniş iki dümen motoru,
Biri solcu motor, diğeri sağcı motor.
Motor kızlar gibi olmuşlar...
Bu motorlar da bizim Saruhan Delikanlıları'nın
Hor kullanması yüzünden aşırı folofoş olmuşlardı.

İskele-Sol dümen motorunun başında
Yılların solcusu, Laik yolcuları toplayarak,
Laikliği ve Keklenmiş Laikleri
Kâfirin hizmetine sokmak için
İskele tarafına dümen kırıyordu.

Sancak-Sağ dümen motorunun başında ise
Yılların dincisi, İslam yolcularını kekleyerek,
İslam'ı kâfirin hizmetine sokmak için
Yanlış manevralar yapıyordu...
Hep sancak alabanda çekiyordu.

İki yanlıştan bir doğru çıkar mı?!
Her iki dümenci de birbirinin veli-i nimetiydi.
Biri sancak onbeş, diyor.
Diğeri iskele onbeş,
Yok, ortanın onbeş derece solu...
Yok, ortanın onbeş derece sağı...

Uzaklardan Kaptan-ı Derya görmüş,
Torpidocu Seyit Ali Çavuşu da çağırmış.
-Bunlar ne yapıyorlar?

-Bakın kaptan-ı deryamız,
-Milletle dalga geçme manevraları yapıyorlar.

-İyi öyleyse… Fuhuş yapar gibi, suçüstü yakaladık.
-Torpidoyu hazırla!
-Caminin mihrabı gibi ortadan olsun!
-Torpidonun üstüne "CENGİZ"yaz!
-Ya Allah Bismillah!
-ATEEEŞ!!!

Tam isabet!..
Gemi, kıç tarafında bulunan dümencileriyle
Yekesinden vuruldu!!!

-Bu ilk torpidoydu...
-Yedekler zengin.


Flaş Flaş Flaş....

İŞGAL GÜÇLERİNİN AMİRAL GEMİSİ…
HALKIN TORPİDOCUSU…
SEYİT ALİ ÇAVUŞ TARAFINDAN…
MANİSA'DA VURULDU...

GEMİ… KIÇ TARAFINDAN…
ÇOK AÇIK YARA ALARAK…
HIZLA SULARA GÖMÜLDÜ........
29 MART 2009

Saruhan Gönül Dostları 9 Nisan 2009

İSTİDLAL KARŞI PERİYODU:

İnsan, ne yaparsa iyi yaşamış olur?
Bu soruya,
Her kültür/medeniyet
Kendine has bir cevap vermiştir.

ROMA: Roma Kültüründe,
İnsanlar ne kadar çok yemek yerse
O kadar güzel, o kadar iyi yaşamış olur.
Yan yatarak yemek yerler,
Doyunca, kaz tüylerini boğazlarına sokarak
‘Kusmuk odalarında’ kusarlar
Ve yemeye devam ederlerdi.

MODERN BATI: Modern Batı’da,
İnsanlar ne kadar çok cinsellik yaşarsa
O kadar güzel, o kadar iyi yaşamış olur.
Modern Batı’ya bakarsak,
Köpekler bile ne kadar iyi yaşıyorlar!
Modern Batı ölçülerine göre
Genelevde ki kadınlar da ne kadar güzel yaşıyorlar(!)

SARUHAN GÖNÜL DOSTLARI:
Bilgi sahibi olduğun kadar iyi yaşamış,
Mutlu olmuş olursun.
Allah’tan başka hiç kimseye kulluk etmeyen yaşam
En güzel, en iyi yaşamdır.
Saruhan Gönül Dostları 5 Mayıs 2009
 /./././././././././././././././././././././././././././././././././././././././././././././././





25 Mayıs 2008 Tarihli Sitemizdeki Yazı

SPİL:
Siyonist Faşist Yahudilerin
Kıblesi
Kalp hastaları okumasın ! )
Mania-sa'lı bir Siyonist sapığın itirafları:
Amin ve Allah beni şaşırtmasın!
Eğer Jana denen bir sigortam olmazsa, bana bile İNANMAYIN! Montauk inanılmaz güçlü bir proje... Burada bilmem kaç milyar dolarlık TESİS kurulması önemli değil! Önemli olan bu tesisten YAYIN YAPACAK telepat yani psiko-spiker... O beni zaman zaman etkiledi (Elde etmedi, etkiledi: İntiharı düşündüm vb.). Geller denen şeytanın spikerini PARALİZE EDEN ve akıl tedavisine mahkum eden JANA bizim sigortamızdır. Jana'nın kapsama alanı Jüpiter'in İO uydusuna kadardır. Orada kurulacak bir Montauk yayını, yeniden başımıza MONTAUK projesini bela edecektir.
Dünyada 7 tane KAF dağı vardır. (Bunu şimdi anlattırmayınız) Sadece biri BİZİM dağlar ile ortaktır. Cebel dağlar kategorisinde bu sanıldığı gibi KAFKAS dağları değil; Manisa da bir MİLLİ PARK'ın ortasındaki dağdır. İşte Montauk'u engelleyen o dağdır. Ve nasıl bir rastlantıysa TÜRKİYE'dedir. (Başka bir ülkede de olabilirdi) Jana'nın tele-tensor yayınları sadece buradan olmaktadır.
Ve koca dağda, sadece bir tek CİHAZ vardır. Bu yayını yapan cihaz (Toshiba olan değil) CASİO markalı minicik bir “tensor”dan ibarettir. Bu “tensor”un adı SPİL'dir (Sipel değil) (Spiel, Zero-n'in zaman tensor sensorunun adıdır. Bizim BAĞIN ki Spil (Spiel değil) Zero-N (Zion bağı ve DAĞI) Arafat dağından önceki TENSOR dönemine ait. Tıpkı Kabe'den önce Kudüs; ondan önce de Kahire'nin KIBLE olması gibi) Zion dağından dolayı Siyonizm kavramı ortaya kondu. Siyonizmin aslı Zion, bunun da aslı Zero(sıfır) N serisi ANTİ-TARIK! (Bunlarla ilgili soru sorulmasın, sadece geleceğe MESAJ geçildi. Unutmayınız ki, TUTANAK da vermek benim görevim).
Zero-en'izmin çıkışı geçmişte değil; GELECEKTEN kaynaklandı. Zion dağına ismini veren ya da Walhalla ve Wanen'e ismini veren mekanizma aynıdır. Wanen, Zero-en'in karşıtıdır. Gelecekte dünya başkenti olan "Walhalla" devasa yapay uzay platformunun tam kripto merkezinde oluşturulan bir sistem ile "Bir YAPAY AKDELİK" yaratılarak (Yapay aknokta'nın tersi olan yapay karanoktayı Zülkarneyn Yecüc-Mecüc'e karşı yapmıştı), gelecekte de yapay aknokta yapılacaktır. Bu yapay aknokta ile NEGATİF evrenin bize EN YAKIN olduğu ER (Koordinat) olan Şİ'RA kapısına direkt bir Akdelik tüneli ile BİR ANDA çıkmak mümkün (Bu mesafe 18 dakikadır).
Walhalla'dan girdiğinizde Allahlaw olan diğer kapı çıkışındaki PLATFORM ile karşılarsınız. Deccal de oradan "OSMOS" yoluyla geçmek istemektedir. Sadece Kosmos çiftinin (Künneseyn) birbirine TEĞET olup, değme noktasındaki KARIŞIKLIK Chaos=Hunnes anaforundan yararlanmaktır Deccal'in amacı... Böylece iki kozmos teğetleşmesinden doğan Chaos (kaos) yapıtaşından OSMOS denen transfer doğmaktadır.
Geleceğin TARİHİNDE ilk kez, bir Musevi topluluğu olan kötü Zülkarneyn'ler, Zero-N (Sıfır-N) olan deney (polarize çifti olan) Tarık'ı sinsi bir organizasyon ile kaçırdılar. Geçmişe geldiler. Marxizmi, Freudismi, Einsteinizmi vb oluşturdular. Dünyayı Musevi Yobazlığı ve/veya Yahudi Faşizmi " üzerine bina ettiler. Tarih değişti.
Aynı anda 1N (Wanen) ya da Timebulance denen bir TTT(Time Trip Team) de acilen değişen tarihi olumlu anlamda değiştirmeye geldiler. Bunların geldiği yer, Manisa'da en yüksek bir yerdir. Ve Manisa tarzanıonların CANLI şahitlerinden biridir (Aslında öldü ama her bir şeyi anlattı.
Elbette bir çıplak Tarzan’a kim inanırdı ki?).


Yahudilerin Kıblesi Siyon Dağı’dır.
 Spil Dağı ise
 Kabalacı Faşist Yahudilerin Kıblesidir.
 Normal Yahudi Dinine göre de
 Sapık bir inanç sayılan Kabalacılık
 Maniheist/Maniak/Maniaizm/Maniasa
 Kelimeleriyle şifrelenmiştir.
 Bu aileler çoğunlukla
 = Zade’lerdir =
 “Maniazade”
 Gibi.


 Bir Maniazade ailenin hatırına
 700 yıllık Saruhan adı
 Mania-sa (Manisa) oldu.
 Adalet midir bu!
 İnsanlık mıdır bu!


 Bir İl'in binde biri bile olmayanlar
 O İl'e hâkim oluyorsa
 Bunun adı FAŞİZM’dir.
 Ne Faşizmi olduğunu ahali bilmiyordu.
 Biz söyleyelim:
 Bunun adı:
 Manyaist Yahudi Faşizmidir.


 Aldıkları mesaj gereği…
 ”Bir şehirde
 Sadece beş-on aile olsanız da
 Bulunduğunuz yerdeki çoğunluğun
 Dininden görünerek
 Ve kendi dininizi saklayarak
 Onların dininin önderleri gibi olacaksınız.
 Böylece onların dinini değiştireceksiniz 
Ve kitleleri devşireceksiniz…”


Allah’ın Kitabı Kuran’dan kopararak 
Kurmuş olduğunuz 
Kabalacı Kitabın 
Tarikatına bağladığınız toplum 
İslâm’dan çıktığının 
Farkına bile varmayacaktır…


Tarikatlar marifetiyle 
İslâm’ın aydınlığından çıkacaklar, 
Hıristiyan Orta Çağı’nın 
Karanlıklarına düşeceklerdir.

Artık onlara 
Siyonist Müslümanlar veya 
Hıristiyan Nur suzlar (!) diyebilirsiniz.
  
İşte, 
Müminlere bu tehlikeyi belirterek uyaran 
Allah’ın emri, 
Kur’an’ın ayetleri:
Ali İmran 64:
De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ın berisinden birbirimizi rabler edinmeyelim!" Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"

Ali İmran 65:
Ey Ehlikitap! İbrahim hakkında neden çekişiyorsunuz? Tevrat da İncil de ondan sonra indirildi. Hâlâ aklınızı işletmeyecek misiniz? 

Ali İmran 66:
İşte siz böyle insanlarsınız! Hakkında biraz bilginiz olan şeyde çekişmeye girdiniz. Peki, hakkında hiçbir bilginiz olmayan şeyde neden tartışmaya giriyorsunuz? Allah bilir ama siz bilmezsiniz. 
Ali İmran 67: 
İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi.
Ali İmran 68:
Şu bir gerçek ki, insanların İbrahim'e gönülce en yakın olanları, elbette ona uyanlar, bu peygamber, bir de iman sahipleridir. Allah, müminlerin Velî'sidir.

Ali İmran 69: 
Kitap ehlinden bir zümre, sizi bir saptırabilseler diye arzu ettiler. Oysaki onlar, kendilerinden başkasını saptırmazlar. Ama bunu fark etmiyorlar.

Ali İmran 70: 
Ey Ehlikitap! Gerçeğe tanık olup durduğunuz halde, Allah'ın ayetlerini neden inkâr ediyorsunuz/Allah'ın ayetlerine neden nankörlük ediyorsunuz?

Ali İmran 71:
Ey Ehlikitap! Neden hakkı bâtılla kirletiyorsunuz ve bilip durduğunuz halde gerçeği gizliyorsunuz?
  
Ali İmran 72:
Ehlikitap'tan bir zümre şöyle dedi: "Şu iman edenlere indirilene günün başlangıcında inanın, günün sonunda karşı çıkın. Belki bu sayede geriye/eskiye dönerler.

TEFSİRİ:
Bunların, haberleri olmadan kendilerini nasıl saptırdıkları da şu hitap ile anlatılıyor:
Bakınız bunların bir kısmının karıştırmalarına ki, Hayber veya Ureyne yahudileri hahamlarından on iki kişi anlaşmışlar, birbirlerine: "Haydi bir gün sabahleyin laftan ve yalnız dil ile Muhammed'in dinine giriniz, akşam üzeri de; kitaplarımıza baktık ve bilginlerimize de danıştık, şimdi Muhammed'in (Tevrat'ta anlatılan) o peygamber olmadığını anladık, bu yalan ve dini de batılmış, deyiniz ve inkâr edip çıkınız. Böyle yaparsanız Ashabı da şek ve şüpheye düşerler." demişlerdi. Aynı şekilde Kıblenin değişmesi meselesinde Ka'b b. Eşref isimli yahudi hahamı da kendine uyanlara, kıbleye karşı günün başlangıcında namaz kılmayı ve sonunda caymayı telkin etmişti ki, şu âyet bunları haber veriyor:
Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve bile bile gerçeği gizliyorsunuz?
  
Ali İmran 73: 
Sizin dininize uyanlardan başka hiçbir kimseye inanmayın.         " (Resulüm!) De ki: Doğru yol ancak Allah'ın yoludur.” Yine (onlar, kendi aralarında şöyle dediler."Size verilenin benzerinin başka herhangi bir kimseye verildiğine, yahut Rabbinizin huzurunda onların size karşı deliller getireceklerine de (inanmayın)." De ki: Lütuf ve ihsan Allah'ın elindedir. Onu dilediğine verir. Allah'ın rahmeti geniştir ve O her şeyi hakkıyla bilir.  

Bakara 8: 
İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir.

Bakara 14: 
Bunlar iman etmiş olanlarla yüzyüze geldiklerinde, "İman ettik" derler. Kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarına ise söyledikleri şudur: "Hiç kuşkunuz olmasın biz sizinleyiz. Gerçek olan şu ki, biz alay edip duran kişileriz."

  
Şimdi bizi niçin 
Allah’ın Kitabından kopararak 
Tarikatın kitabına soktuklarını  
Daha iyi anlıyoruz.
  
Biz onlara her zaman 
“Gelin Allah’ın Kitabını konuşalım” dedik, 
-Gelin Allah’ı konuşalım… 
-Yok, Ket külah’ı konuşalım… 
-Gelin Allah’ın Kitabını konuşalım… 
-Yok, Ket külah’ın kitabını konuşalım… 
Sonunda onlar Ket külahçı oldular, 
Biz Allahçı olduk (tabiri caizse)… 
Allah’a Şükür!... 
Onlar artık Allahsız kaldıklarının 
Farkında bile değillerdi; 
Dinleriyle birlikte devşirilmişlerdi, 
Allah şerrinden korusun!!!
  

Türk Düşünürü
Cengiz Aytmatov’un dediği gibi; 
Artık Mankurtlaşmışlar, 
Yahudi ve Hıristiyanları dost, 
Kendi soydaşlarını 
Ve gerçek Mü’minleri ise 
Düşman görüyorlardı. 
Kur’an’dan ürkerek 
(Kuduzun suyu gördüğü gibi) 
Tarikatın kitabına sığınıyorlardı.
  
Bu şehirde 
İsimlendirme facialarını inceleyince 
Sanırsınız ki şehrin nüfusunun 
% 90 kadarı Gayrı Müslim, 
% 10 kadarı da 
Lütfen Türk sayılmıştır. 
Türkler azınlık olunca
Artık azınlık hakları bile kalmamıştır. 
İşte buna 
“SİYONİST YAHUDİ FAŞİZMİ” 
Denir.


Mania-sa’da
Uçuk kaçık bu zavallıların
Çadır tiyatrosunu izliyoruz…
  
İsrail’de rivayet edilir ki; 
1951 yılında 
Bu Maniaistlerden 15 aile 
“Anavatan aşkı ile” 
İsrail’e vasıl olmuştu. 
Ama 
Orasını da karıştırarak 
Allak pullak etmişlerdi.
Sonra bakmışlar ki;
Bunlar İsrail’i de bozacaklar, 
İsrail yetkilileri 
“Bu Maniaistleri geldikleri yere, 
Mania-sa’ya geri gönderin, 
Mania-sa’yı bozsunlar…” 
Demişlerdi… 
  
Bunu bir yalan olarak kabul edelim… 
Ama doğrusu 
Mania-sa’da yaşananlardır…


Bu
Mania - İst sapıkları 
Tedavi etmek için 
İlk tımarhane 
Manisa’da kurulmuştur. 
Bugün tedbir alınmazsa 
İyice kuduracaklar, 
Bütün şehri tımarhaneye çevireceklerdir. 
O zaman şehri artık tımarhane kurtarmayacak 
Bir de 
“KUDUZ HASTAHANESİ” 
Gerekecektir… 

Bu sapıklar 
Nuh Tufanı öncesinde de 
Lût “tufanı” öncesinde de 
Böyle kudurmuşlardı.
Bunlar gene kudurmuşlarsa 
TUFAN YAKINDIR !...

 Aslında 
Sadece Binde yarım olan 
Kabalacı Faşist Yahudiler
% 99,9’u Müslüman olan bu şehri
Simgelerle işgal etmişler,
Camilere bile 
Asıl mimarisinde hiç olmayan 
Siyon semboller koymuşlardır.
(Bakınız; Restorasyonu yeni tamamlanan Sultan Camii…)


Türk’ün Muradiye Külliyesini bile
Sözde Müze’ye çevirmişler, 
Arkeoloji Müzesi adıyla
Türk’ün
Külliye Şaheserini gölgelemişler,
Orada cıbıldak Afrodit heykellerini,
Yunan Tanrılarını sergilemişlerdir.
Türk’ün Muradiye Külliyesi’nde 
Arkeoloji Müzesi olur mu ?... 
Biz Arkeoloji Müzesi’ne de 
Onlardan fazla sahip çıkarız.

Milyon Dolarlık 
Eloktrom sikkeleri çalmayız, 
Çaldırtmayız…
  
Bütün eserler 
İnsanlık tarihinin bize 
Değerli emanetidir; 
Çaldıralım diye emanet edilmemiştir !... 
  
İstanbul’da, Antalya’da, Bergama’da,
Hatay’da, İzmir’de, Amasya’da…
Yurdumuzun her yerinde
Arkeoloji Müzeleri
Kendi sabit tesislerindedir.
Ama tesadüfen (!)
 Ne hikmetse
Yalnız Mania-sa (Saruhan) da
 Türk’ün Muradiye Külliye’si
 Medresesiyle, imarethanesiyle,
 Kütüphanesiyle, aşhanesiyle yok sayılarak
 Arkeoloji Müzesi yapılmıştır.

 Bre Mankurt Kafalı meczuplar;
 Külliye kendiliğinden
 Müzedir zaten.
 Dokunmayın otantik kalsın !...
 Orada Fatih Sultan Mehmet’in
 Dokuz yaşındayken yaptığı
 Resimlerin defterini
 Ne yaptınız;
 Müderrisler nerede?

 Haaa !...
 Bu şehirden
 Birçok Kültür(süz) Müdürü
 Ve birçok Müze Müdürü
 -Muse/Moşe Müdürü-
 Gelmiş geçmiştir…
 Ah yavruuum…
 Ne müdürü ?...

Milyon Dolarlık eserlerin çalınmasından
 Mesul olmayan müdürler (!)…

Şair Eşref olsaydı;
 “Milyon dolarlık sikkeleri çalan Dübürler”
 Derdi.

 Kültür(süz) Müdürünün
 Birinin yaptığı işe bak!
 Efendim, Bir Siyonist fantezisi varmış,
Onların gerçek olduğunu ispatlayacaklarmış…
 -Üç şehirde Üç altın Siyon çeşmesi…
 -Üç şehirde Üç altın Siyon mabedi…
 -Altın Siyon Üçgeni ve Üç şehir…
 Türk Milleti’nden maaş alıyor,
 Hangi millete hizmet ediyor…

 Size doğrusunu söyleyelim;
 İsrail’de haysiyetli Yahudiler dahi
 “İnsanlar bu kadar alçak olmasın” dediler.

 Hayatın içinden:
 Yunanlılar “Mustafa Kemal olmasaydı
 Şimdi Batı Anadolu bizim olacaktı”
 Diyerek Atatürk’e saldırıyorlar…
 Bu Maniaistler de
 Kurmuş oldukları tarikatlarda
 Yunanlı gibi konuşmuşlar,
 Mustafa Kemal Atatürk’e saldırmışlardır.

Hayatın içinden:
 Hatuniye Camii’ni gören
 Atatürk Heykeli’nden
 Rahatsızlık duyarak
 Yerinden sökmüşlerdi…
 Ama
 Müstehcen çıkıntılarını (!) sergileyen
 Bir
 Cıbıldak Tarzan Heykelini
 İki Camii arasına dikmekten
 Hiç utanmamışlardı.



 Sizin
 (SPİL) DAĞI’NIN BEKÇİSİ TARZAN
 KUDÜS’TEN SARUHAN’A
 NİÇİN GETİRİLDİ?...

Ağaç dikmek için getirilmiş (!).

Bre Mankurtlar;
 Tarzan’ın kulübesinin çevresindeki
 Ağaçların bile hepsini
 Manisa Valisi Niyazi Araz diktirmişti.

 Peki,
 Tarzan,
 Siyonist Faşist Yahudi’nin Kıblesi
 Dumanlı Dağ (Spil) da ne arıyordu?

 İşte bunu,
 Türk Şehrinde
 Dumanlı Dağ adını
 “Spil” yapanlar biliyor.

Başka…
 Saruhan’ın Dumanlı Dağı’nda (Spil)
 “Atlantis” arayanlar biliyor.

Başka…
 Türk Milleti’nin hazinesinden
 “Atlantis” kitabı basanlar biliyor.

Başka…
 İngiliz ajanı
 Şeyh Kıbrısî’yi Şereflendirenler (!)
 Biliyor.
 Bunların kıbleleri 
İslam’ın Kâbe’si değil
Spil’dir.

UTANMAYIN,
 SIKILMAYIN,
 KORKMAYIN;
 İTİRAF EDİN, SÖYLEYİN !...

Allah’tan korkmuyorsunuz,
 Kuldan niye korkuyorsunuz ?...

 Belki de
 Koskoca bir Milleti öldürdünüz,
 Bari üstünde tepinmeyin,

Hiç değilse
 Ölüsüne saygılı olun,
 Tepiklemeyin!

SURATINA B.K YAPIŞMIŞ KRİPTOLAR !!!

 Kripto Enver,
 Tarzan’ı Manisa’ya niçin getirmişti;
 İlk geldiğinde
 Manisalılar Tarzan’ı
 Niçin kovmuşlardı ?...
 Sonra bir Kripto Başkan
 Ve Kripto Enver birlik olarak
 Tarzan’ı yeniden getirdiler,
 Neden ?...

Kabalacı Faşist Kriptoların
 Kıblesi Spil’de
 Bir bekçisi
Ve bir mesajcısı olmalıydı.

Bu meczup
 Yahudi Faşistlerin
 Sahte Cebrail’iydi.

 Evet,
 Yahudi Faşistlerin Kıblesi Spil
 Ve Spil’in bekçisi Tarzan
 Manisa Dumanlı Dağı’nı
 Mekân tutmalıydı.

 Bir görevi daha vardı;
 Onu da Enver’e soracaktınız,
 Size
 Dobra dobra söylerdi
 -Toprağı bol olsun.-
 Zevk meselesi (!)

 Kötü Zülkarneynler
 Yani Sapık Yahudiler
 Allah’ın Kitabında/Kur’an’da
 Lanetlenmiş ırktır.
 Daha önce
 Yecüc-mecüclere karşı
 Yaptıkları savaşı kaybetmişlerdir.

 Yecüc-mecüc dedikleri
 Hitit Türkleridir.
 Hitit Türkleri ile yaptıkları
 Savaşları kaybetmişler;
 Sonunda Kan-iş Karum’da,
 Yani bugün ki Kayseri’de
 Rica minnet
 Bir ticaret kolonisi kurmuşlardı.
 O gün
 Gitti Kayseri…
 Belki de Kayseri’yi kaybedeli
 4.000 yıl oluyor (!)

 O gün Kayseri’yi kaybederken,
 Bir ticaret kolonisi marifetiyle
 Hitit Türk Devleti de
 Hakkın Rahmetine kavuşuyordu…

 4000 Yıl çok yakın bir zamandır.
 Dün orada öyleydi,
 Bu gün Mania-sa’da
 “Yahudi Takkesi” Markası,
 Faşist Yahudi işgalin
 Alamet-i farikası…
 Şimdi
 Mania-sa da (Spil’de)
 Türklüğü/İslamı yok etme
 Savaşına mı devam etmektedirler?

 Bu resim
 Manisa halkının
 Yüzde 99’u tarafından görülmüştür.

90 yıl önce de
 Yunan Haçlı Ordusu’yla
 İşbirliği yaparak
 Türkleri yok etmeyi plânlamışlardı
 Hüsnüyadis köpeğinin dölleri…

 Şimdilerde yine
 “12 mil şartı kalksın,
 Yunan gelsin karasularımıza girsin”
Diyerek Yunanlı gibi konuşuyorlar.
 12 Mil şartı kalkarsa
 Çanakkale Boğazı’ndan,
 İzmir Körfezi’nden
 Türk Bayraklı balıkçı motorları bile
 Yunan’dan müsaade almadan
 Akdeniz’e çıkamaz.

Utanmaları,
 Sıkılmaları,
 Ar ve hayâ duyguları kalmamıştır.

Bir de
 “Egemenliğimizi paylaşalım…”
 Diye kuduruyor.
 Kiminle paylaşacakmış?
 Kâfirle…
 Egemenlik namus demektir,
 Eş demektir,
 Eşinin namusu demektir.
 Git paylaş !!!

 Ahlaksızlığını
 Müslüman bir millete
 Tavsiye etme !...

 Size minik bir şifre verelim:
 Mania-sa’da
 Allah demeden
 ”Dindarlık” yapanları bilmiyor musunuz?

 Israr ediyorsunuz madem
 Alın bir şifre daha:
 “Dindar bir bekçi istiyorum
 Derler.
 Ama
 “Müslüman bir bekçi istiyorum ()”
 Diyemezler…
 İllâ ki “Din-dar” olacakmış!...

 İşte koca Osmanlı’nın
 Kavimleri sayarken,
 Çingene – Çıfıt diyerek
 Çingeneleri şereflendirip
 Çıfıtları onlardan sonra saymasının
 Sebepleri buydu...

 Yeter artık!...
 Bir Milleti katlettiniz,
 Öldürdünüz…
 Ama öldürdüğünüz Milleti tepiklemeyin

Yetti Gayrı
 Mel’unlar !!!

Yetti gayrı
 SURATINA B.K YAPIŞMIŞ KRİPTOLAR !!!
  
Saruhan Gönül Dosları 25 Mayıs 2008






ŞOK UYARI!




Küçük bir azınlık olan
 Faşist Yahudiler
Türk’ün Vatanını işgal etmişler,
 Türk’ün Vatanında
 Uyuz Aslan Dernekleriyle,
 Vampir Localarıyla,
 Siyonist İrtica Kulüpleriyle
 Dönekler Kulübüyle
 Alenen Yahudi milliyetçiliği yapıyorlardı ama
 Kendi Vatanında Türklere:
 “Türk’üm demeyin, ırkçılık olur.”
 Diyerek
 Türklüğü yasaklıyorlardı.


 Yahudi, Rum, Ermeni
 Milliyetçiliği serbest olmuş
 Lakin Türk’ün Vatanında Türklere
 Vatan Sevgisini bile yasaklamışlardı.


 BU BÖYLE GİTMEZ!
 ELBETTE Kİ BİR GÜN
 KIYAMET KOPACAKTIR

VE

KIYAMETLERİ
 YAKINDIR,
 YAKIN !...



Saruhan Gönül Dostları 6 Haziran 2008

//////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

14 Nisan 2008 Tarihli Yazımız:

Musevi Tarzan'a

Hıristiyan Demeyin,

Ayıptır Ayıp...




Tarzan belgeselini başlatmak


Farz oldu artık.

-Sıkmayın canınızı, Farz-ı Kifaye-


Manisa Tarzan'ının

Kim olduğunu;

Ne zaman Manisa'ya geldiğini;

Nereden, ne sebeple ve kimler tarafından getirildiğini;

Cebine harçlığı kimlerin koyduğunu;

İlk geldiğinde, Manisalılar'ın nasıl tepki verdiğini;

Ve Nasıl kovulduğunu;

Bir defa dahi,

Cuma namazı için,

Alnını secdeye değdiremeyenlerin

hâlâ bu şehirde yaşadığını;

Rahmetli Şekerci Hüseyin Dede'nin

Tarzan için neler söylediğini;

Askerliğini yapıp yapmadığını;

Yaptıysa, birliğini, künyesini, komutanını;

Kurtuluş Harbinde nerede bulunduğunu;

Askerlik künyesi olmadığı halde,

Sahte İstiklâl Madalyasının nereden bulunduğunu;

Kimler tarafından verildiğini ve

Resmî kayıtlarının olup olmadığını;

... ...

... ...

Biliyor musunuz,

Bilmiyor musunuz?



Filistin'de komutanına ne yapmıştı da

Hindistan'a kaçmıştı;

Hangi kabahati işlemişti de

Osmanlı Devleti'nin çöküşünden sonra

Ancak gelebilmişti?

... ...

Ne dersiniz?

... …

... ...



İyi de,

Allah'ın Musevisi'ne,

Niye Hıristiyan  damgası vuruyorsunuz

Vicdansızlar!...


UTANIN !

 UTANIN !



////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////



Türk Kültüründe

Tarzan motifi yoktur.

Çünkü Türkler

Afrika ormanlarından gelmemiştir.



Tarzan fantazisi,

Sömürgeci

Siyonist Haçlı

Emperyalizminin sembolüdür.


Afedersiniz,

Siz hangisindensiniz?...


HATIRLATALIM

Tarzan'ın olduğu yerde

Maymun da vardır...

Peki Manisa'daki

Maymunlar kimdir?...


Tarzan'ın olduğu yerde

Yamyam da vardır...

Peki Manisa'daki

Yamyamlar kimdir?...


Manisa halkı

Maymun ve yamyam

Olmadığına göre;


Pekiii...

Maymunlar ve yamyamlar

Kimdir, kim, kim?...




Yeni Asır, 19 Eylül 2008 Tarihli
22 Yıllık Ayıp
Başlıklı yazı.
YENİ ASIR
19 Eylül 2008
'Solcu heykel', tam 22 yıldır sürgünde

Manisa'da, Atatürk'ün sol elini kaldıran, bu yüzden "solcu" damgası yiyen dev anıt, Laleli semtinde kaderine terk edildi
ALİ FİLİZKAN (MANİSA)
Manisa'da bugün Emekliler Parkı olarak bilinen yer, Cumhuriyet Meydanı idi. O meydana, 1962 yılında, Atatürk'ün sol elini havaya kaldırmış bir heykeli dikildi. Tam 24 yıl orada kalan heykel, 1986 yılında "solcu" damgası yedi. 'Solcu heykel', o dönemde CHP'ye en çok oyun çıktığı mahalle olan Laleli'ye taşındı.
Zamanla büyüyen Laleli semtinde yeni düzenlemeler yapıldı. O dönemde meydanda duran heykel, Büyük Saruhan Oteli'nin gölgesinde kaldı. Şimdi de bir kaldırımda, sürgün hayatını sürdürüyor. Kaderine terk edilen, kimsenin ilgisini çekmeyen heykelin, kentin merkezi bir yerine taşınması isteniyor.

BÜYÜK AYIP
Bu büyük ayıba son verilmesi için bugüne kadar hiçbir çalışma yapılmadı. Koruma altına alındığı için taşınamayan heykelin, üniversiteye veya büyük bir meydana konması istenirken, CHP İl Başkanı Cahit Kaplan, "Kaldırıma hapsedilen Atatürk heykelini kurtaracak kimse yok mu?" diye haykırıyor.
Atatürk'ü sivil giyimli, sol eli havada tasvir eden, kaidesinde de ellerinde Türk bayrakları taşıyan gençlerin kabartmasının bulunduğu anıtın önünde 24 yıl boyunca törenler yapıldı. Anavatanlı Ertuğrul Dayıoğlu'nun belediye başkanlığında döneminde CHP'liler, heykelden esinlenerek hazırlayıp Manisalılara dağıttıkları sol eli havada, kasketli Atatürk rozeti, Belediye Meclisi'ndeki sağ partilerin tepkisini çekmiş, heykele, "solcu" damgası vurulmuştu. Dayıoğlu'nun ikinci döneminde heykel, sağ partili üyelerin isteği ve oylarıyla, Laleli semtine gönderilmişti.
Heykelin durumuna üzülen Dayıoğlu'nun arzusuyla, dönemin Kültür Müdürü Hakkı Avan, İzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na yazı göndererek, bu tür heykellerin koruma altına alınması gerektiğini belirtti. Kurul, Cumhuriyet Alanı'ndaki Milli Egemenlik Anıtı ve Lalelik'e dikilen eski anıtı, 1996'da koruma altına aldı. Saruhan Oteli'nin kapısının değiştirilmesi, bahçe alanının genişletilmesi, otele bahçe duvarlarının yapılması ve Lalelik Çarşısı'nın kurulmasıyla 'solcu heykel'in bulunduğu meydan kayboldu. Heykel, otelin arkasındaki kaldırımda, ağaçların arasında kaldı


—Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olanların
Haberciliğinden bir örnek-




/////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////



Hangi ülkenin

Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde

Şu emir yazılıdır;

"Bunların beyinlerini boşaltmak için

Akıl almaz fanteziler üreteceksiniz,

Bir sahte kahraman bulacaksınız..."

-1918 Kararları-


Edepsizler;

Tarzan ömrü boyunca

Bir kerecik

Ben Müslüman'ım

Demedi ki...

Neden oraya buraya çekiştiriyorsunuz?

Ayıptır ayıp!...

Musevi’yse Musevi'dir,

Hıristiyan’sa Hıristiyan’dır;

Utanmazlar!...


 Saruhan Gönül Dostları


AMİRAL GEMİSİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder