17 Ocak 2011 Pazartesi

ŞOK...ŞOK...ŞOK... 25 YILLIK TERÖR İŞTE BÖYLE BİTER

TERÖRÜ BİTİRMEK
İSTİYORSANIZ:
1
(Çok kısa bir çözüm)

Asker olarak,
Sınır karakollarına
MİLLETVEKİLİ ÇOCUKLARINI
Alınız...

Yetmedi,
HOLDİNG
PATRONLARININ
ÇOCUKLARINI
Alınız...

O da yetmedi,
PAŞA ÇOCUKLARINI...

Hattâ
PKK’ya kültür Hareketi diyen
TÜSİAD ÜYELERİNİN TAMAMINI…
Kültür neymiş görsünler!
. . .

DÜŞÜNÜN KAÇ GÜNDE BİTER?...
Saruhan Gönül Dostlar 9 Ekim 2008

2
 (Bıkmadan uzun uzun anlatacağımız bir yol. Ama inanın ikisi de kesin ve tek çözüm…)


Siyonist Haçlı İrticanın kiralık katilleri Cuma günü,
Hem de öğle üzeri Aktütün Karakolunu bastı.
17 Şehit, 26 yaralı…
10 BİN ŞEHİDİMİZ OLDU
BAŞIMIZ SAĞOLSUN

Türk-Kürt çatışması, Yahudi Faşistlerin kışkırtmasıdır,
Bu son oyunlarıdır, oyuna gelmeyin…

Şunu kafanıza iyice koyun; PKK, Kürt Örgütü değil,
İçimizdeki Yahudi Dönmelerin örgütlediği
Büyük İsrail Projesinin sıcak savaş malzemesidir.
   İçimizdeki sabataylar bunun icin PKK’yı desteklemektedirler.
Nihayet suçüstü yakalandılar. İhanet ettiler…

25 Yıldan beri, içimizdeki Yahudi uşağı yetkililer,
Düşmanın adını  işte bu yüzden koymadılar…

Düşmanın adını koyamayan sahtekâr yetkililer ve PKK,
Irak’ın kuzeyinde, Kürt Devleti değil,
Yahudi Devleti kurmak için savaşıyor.
İçimizdeki Yahudi faşist medyası onun için bunlara
Sempati ile bakıyor, “Cici çocuklar” diyor…

Ne zaman “terör” söz konusu olsa hepsinde aynı ağız…
PKK vurdukça, bu Yahudi Faşistler ne diyor?
“İnsan hakları…”, “Kültürel haklar…”

90 Yıl önce Ermeni çeteleri,
Doğuda Kürtlerimizi katlederken de aynı satılmış basın
Ve köşe yazarları, aynı şeyleri söylüyorlardı
Ve Yahudi Ali Kemaller aynı şeyleri yazıyorlardı.
“Ermeni çeteleri kültürel hakları için savaşıyor” diyorlardı.

Günümüzün veledi zina yazarlarından,
Ermeni çeteleri tarafından
Kürtlerimizin yarısının katledildiği konusuna
Değinen var mı hiç?.
Bu alçaklar için dün Taşnak çetesi neyse, bugün PKK odur.
Mania-sa’lı Yahudi Dönmesi Orhan Pamuk
Bunu niçin hiç söylemedi?..

Yüz bin Kürt Kadınımıza tecavüz ettiler,
Sadece Van’ın bir ilçesinde 400 Kürt kadınımızı
Irzına geçerek öldürdüler.
=Allah aşkına, ne zaman unuttunuz?... 100 sene geçmedi daha,
Manisa, 3 sene 3 ay süren Siyonist Haçlı Emperyalist işgali
Nasıl yaşadı hatırlamıyor musunuz?...
Sadece bir ilçemizde 400 genç kızımızı vagonlara doldurarak
Yunanistan’a kaçırmadılar mı haçlı çapulcuları?=
Bu Ermeni ve Yahudiler ne zaman İnsan Hakları sevdalısı,
Ne zaman Kürt dostu olmuşlar? 
Orhan Pamuk ve şürekâsı ve Yahudi piçi medya
Bu tarihî hadiseleri hiç anlattı mı?
Ama kardeşkanı döktürmek için Kürtlerimizi kışkırtarak
PKK destekçisi oldular.
Artık tamamen açığa çıkmışlardır. Kaçacak delikleri kalmamıştır.
Sonuç ortadadır; Yahudi Dönmesi Orhan Pamuk
PKK’nın ta kendisidir.

Orhan Pamuk’u, huzurlarında şereflendirenlerin
Dedelerinin adını biliyor musunuz?.
Gregoris, Horik, Andon, Agopyan…
Ahlaksızlar kendi çıfıt aşiretine sahip çıkıyor, bir yazara değil…

Biliyor musunuz, bu çıfıtlar, İkinci Dünya Savaşından önce
Almanya’da, “Alman’ım” demeyi yasaklamışlardı.
Sonra Hitler’i yarattılar.
Şimdi de Türkiye’de“Türk’üm” demeyi yasakladılar…
Bu iş, bu kadar kahpelikle olmamalıydı.

Dünyanın sonu geldi.
Bir milletin ölümü bu kadar kahpece olmamalıydı!!!

Dedesinin adı Morris olan
Türk isimli Yahudi kırmaları aslına rücû etti.
Anlıyor musunuz?...

Kürtlerimizin adını kullanarak Yahudi devleti kuruyorlar.
İşte bu nedenle içimizdeki cinsi bozuk yetkililer
Düşmanının adını koyamadılar…

Düşmanın adını koyamayan bu tabansızlar,
Mevki ve makamlarını derhal terk etsinler!

10 Bin Şehidimizin gerçek katilleri,
Düşmanın adını koyamayan
Bu sahtekâr, bu cinsi bozuk yetkililerdir!!!

Barzani’nin ayaklarına giden cinsi bozuklarımız,
Onun Kürtlüğüne değil,
Yahudi akrabalığına yüz sürmektedirler…
Keşke Kürtlerimizi de o kadar sevmiş olsalardı…


Kimseyi kandırmasınlar! Şehitlerimizin gerçek katilleri,
Her olayın ardından, ağzında bir çuval laf geveleyip,
Yuvarlak yuvarlak konuşan satılmış yetkililerdir…

Gerçek katiller, halkı, şehit cenazelerine sokmayan
Bu yetkililerin ta kendisidir… PKK onlardır…

Türkiye’yi önce, Siyonist/Mason, Rotaryan, Lions
Yahudi faşist medyasıyla işgal ederek,
Sünnetsiz Siyonist uşaklarına methiyeleri,
Bu gazetelerinde düzmediler mi?...

Siz katilleri nerede arıyorsunuz?...
Kandil’de gitar çalan romantik çocuklar
Çiçek toplayan çocuklar
Başlıklarını atan Doğan medyası ve yazarları,
PKK’nın ta kendisi değil midir?...
Kendileri söylemedi mi? Duymadınız mı?...

Bu medya sahiplerinin kim olduklarını biliyoruz;
Bunlar işgal güçlerinin ileri karakollarıdır...

PKK, Bu faşist medyanın ta kendisidir...
PKK, bu faşist medyanın, vampir köşe yazarlarının
Ta kendisidir... Düşmanın adı bellidir artık;
Kâfir Medya!…

Bu kâfir medya üretmiştir Türkiye’deki Sahte “Kürt Sorunu”nu;
Kâfir medya ve yazarları.
Yahudi Faşist Profesörler
Ve Kabalacı Faşist işadamları kuruluşları üretmiştir…
Baskin orangutanlar!… Azınlık hakları cazgırlığı yapan,
Yahudi faşist kaboğluyadisler!… Kab oğlu kablar, alçaklar!...


Yahudi Barzani dostu, eski Maocu dönek komünist
Cengiz Çandar ve eski komünist saz arkadaşları
Yahudi kripto değil mi?
Türkiye’de Yahudi Faşistliği yapan Vakıf Üniversiteleri,
Kürtçülük propagandasıyla kamufle olarak,
Yahudi Barzani dostluğu yapmıyorlar mı?
Yahudi Milliyetçiliğini Demokrasi diye yutturmadılar mı?
Gözümüzün içine baka baka
Yahudi azınlık faşizmini kurmadılar mı?...
-YÖK başkanlarının köküne bakın yeter…
Yetmezse, Diyanet İşleri Başkanlarına kadar uzanın…-

TV kanallarında,
Son günlerde yapılan şovlara da bir bakın bakalım…
Utanmadan kendisine “Efsane Albay” dedirten adam,
Kanal kanal dolaşarak çuval dolusu lâf ediyor;
Ballandıra ballandıra terör anlatıyor ama
Bir türlü düşmanın adını koyamıyor.
Bu arada bol bol PKK reklamı yapıyor, farkında değil!...
Vampir Sabatay program yapımcısının da
Ağzının suları akıyor.
Yamuk  paşalar!...

Efsaneymiş!...
Şehit Albaylarımız, Yarbaylarımız,
Melih Gülova’larımız ve onlarca Komutanımız,
Yiğitçe toprağın bağrına düşmüş,
Kahramanca Şehit olmuş ”Efsane” olmamış,
Hayatta kalan efsane olmuş!!!

Bunlar ne biçim komutandırlar?
Sanki Amazon Ormanlarında savaşmışlar da
Düşmanın adını koymaktan aciz kalmışlar,
Bir de utanmadan ekran ekran geziyorlar…
Yamukoğlu yamuklar!... Sarı yılan sürüngenler!...
Allah kahretsin sizin gibileri!

Yeri gelmişken
Yeniçağ Gazetesi Yazarı İsrafil Kumbasar’dan
Bir iktibas yapalım:

Teröristleri efsane gibi anlatan 'Efsane' Albay 

Terör örgütünün peş peşe sınır karakollarına baskın düzenleyip Mehmetçikleri şehit etmesi üzerine, kerametleri ‘kendilerinden menkul’ olan, çok bilmiş ‘çakma’ terör uzmanlarının televizyonlardaki şovları yeniden başladı.
Belki önlerinde bir tavuk kesseniz, korkudan bayılacak olan şovmenler, kanal kanal dolaşıp bölgede verilen mücadele hakkında kendi kafalarına göre yorumlar yapıyorlar.
‘Çakmalar’ arasında, ne yazık ki ‘gerçekler’ de kaybolup gidiyor.
Şemdinli Tabur Komutanı olarak Güneydoğu’da yıllarca terör örgütüne karşı mücadele eden Erdal Sarızeybek, iki hafta üst üste katıldığı ‘Siyaset Meydanı’ isimli televizyon programında, ‘basit şemalar’ eşliğinde halkın anlayabileceği ‘duygulu’ ve ‘etkili’ bir lisan ile terör örgütünün ‘yurtiçi’ ve ‘yurtdışı’ bağlantılarını ortaya koyup, ‘yapılması’ gerekenleri bir bir sıraladı.

***

Sanalevren’deki (internet) bir adres üzerinden yeniden izleme fırsatı bulduğumuz Erdal Zeybek, belki birçoğumuzun dikkatini fazla celbetmeyen açıklamalarında bakın neler söylüyor:

*   “Ben daha önce teröristin ne olduğunu bilmiyordum. İlk defa bir çatışma esnasında gördüm. Adamlar adeta ölüme programlanmış gibi hareket ediyorlar. Ateş ediyorsunuz, biri ölüyor, diğeri hemen kalkıp onun yerine geçiyor. Çok çabuk organize oluyorlar.”



*   “Teröristi görmek kolay değil. Sürünerek geliyor. İnsan değil, sanki yaratık. Robot gibi yerde yatıyor ve günlerce kalıyor kıpırdamadan, adeta topraklaşıyor. Belki üstüne basıp geçiyorsun, ama göremiyorsun. Adam toprak, adam kaya, adam yaratık, adam yılan.”



*  “Sırtında bir tane siyah bir çanak, bir avuç da un var. O unu çanağın içerisine boşaltıyor, üzerine su döküp karıştırıyor, bulamaç haline getirip yiyor. Midesini bir kuşak ile bağlıyor. Günlerce öyle yürüyor. Kuşakları birbirine bağlayıp, kayalardan birbirlerini çekiyorlar.”

* * * *

Evet, bu sözleri ‘Efsane Albay’söylüyor.
Sanki, ‘ABD/AB/İsrail’ tarafından desteklenen, ‘uyuşturucu ticareti’, ‘insan kaçakçılığı’, ‘haraç’, ‘kara para’ ile saltanat süren, kendilerini bölgenin ‘milletvekili’, ‘valisi’, ‘kaymakamı’ olarak gören ‘teröristleri’ tarif etmiyor, bir çanak ve bir avuç undan ibaret imkânlar ile ‘hiçbir karşılık’ beklemeden Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda yedi düvele karşı vatan savunması yapan ‘aslanları’ anlatıyor.
Farkında olmadan teröristleri, destekçilerinin gözünde kahramanlaştırıyor.
Zira, Çanakkale veya İstiklal Savaşı’nda yayımlanan yabancı basın organlarına bakın, ecnebilerin ‘Türkler’ için yaptıkları tariflerin de hemen hemen benzer nitelikler taşıdığını göreceksiniz.
22 Ekim 2008, Yeniçağ

Anlatmadan geçmeyelim,
Bizim ilimizde de bir 'efsane albay' vardı:
Tarihler 2000’li yılları gösteriyordu…

Bilim(flim) adamının biri, masum bir kız öğrencisine,
“Seni öğretim görevlisi yapmayı düşünüyorum gel” der.
Arabasına alır, konuşma yeri olarak
Manisa Dağı eteklerini seçer ne hikmetse?...
Sonra,
Bayıra karşı yatır beni, yatır beni kaşı beni,
Seni Öğretim Görevlisi yapalım, yatır beni kaşı beni…
Kıza tecavüze başlar,
Besbelli kendisinden biliyordu bu işi,
Herhalde kendisi de tecavüzden sonra Öğretim Görevlisi olmuştu…
İş üstündeyken J. Devriyeleri tesadüfen basar.
Devriye başı komutan zabıt tutar.
Kız kurtulur.

Zabıt ne oldu?
Dağa kaçtı…
Efsane Albay inek oldu zabıtı içti.
Kızın nişanlısı zabıtın iç edilmesine çok bozuldu.
Hesabını kendisi görmek için film adamının makamını basarak
Ağzını burnunu kırdı.
Namussuzluğu örtbas eden Efsane Albay
Zabıtı tutan namuslu Komutanı
Öldürüleceği bir yere sürgün etti
Ve orada Şehit edildi…

Şehitler konuşmaz.
Efsane Albay konuşur…
Medya Maymunu olur.
PKK aleyhine(!) şovlarına devam eder,
Film adamımız da
Kabiliyetli(!) öğrencilerini
Öğretim görevlisi yapmaya!…

Bu böyle gitmez,
Kesinlikle gitmez…

Şehitler konuşmaz biliyoruz,
Amma…
Bir gün sizi
Bir çarpar… Görürsünüz,
Gidinin medya maymunları…


Siz PKK’yı nerede arıyorsunuz?...

Manisa’da, daha geçenlerde, 5 Şehit haberinin geldiği gün,
Protokolün de bulunduğu bir konserde, hem de Mübarek Ramazan’da,
 Rock müzikle coşarak, eğlenerek dansöz gibi kıvırtarak,
Eşşekler gibi tepişenler PKK’lı mıydı?... Kürt müydü?...

Şehit Yarbay’ımız Gülova’nın cenaze töreninde,
Caminin etrafındaki dükkânları bile
Kapatma tenezzülünde bulunmayan esnaf, nerenin esnafıydı?...
Hâlbuki Yarbay Gülova, bu esnafın rahatı için hayatından olmuştu.
 -Şehitler! Şehitler!...
Kadersiz şehitlerimiz!
Çanakkale, Sarıkamış ve İstiklâl Harbi şehitleri!
Ve Kuvvayı Milliye şehitleri!
Mezardan çıkmanın vaktidir,
Kalkın da kimin için öldüğünüzü görün!-

Cami avlularında, siyasi parti yetkililerine tezahürat yapan Allahsızlar,
Şehitlerimize tezahüratı yasaklamadılar mı?

Bazı müftü efendilere göre, Cami avlusunda
Siyasi Parti liderlerine tezahürat yapmak mubah,
Şehidine tezahürat haramdı!...

Manisa halkı, Hahamlığından bahsedip dururken,
Bizler hâlâ “Müftü” diye saygı duyuyorduk.
=Bu yüzden, aynı makam sahiplerine,
Ramazan rezilliklerine müdahale edin lûtfen denildiğinde,
“Bizi ilgilendirmez” diyebiliyorlardı.=
Kimdir bunlar hatırlayın. Nerenin?... Neyin müftüsüdür?...

Biz bunların bütün melânetlerini biliyoruz;
İzmir’de Masondur, Manisa’da Tarikatçıdır bunlar…
İşin aslı,
İzmir’de Siyonist sahte lâik tarikatlarıyla,
Manisa’da da Siyonist İslâmcı tarikatlarıyla,
Aynı hedefe, hızla koşarak İslâm’ı ve Türklüğü bitirdiler.
Sonunda, avuç içi kadar İsrail’e
Koskoca bir ülkeyi göbekten bağladılar.
Artık Türkiye, Büyük İsrail olduysa erkekçe söyleyin de
Biz de azınlık haklarımızı talep edelim...

Şimdi ne söylesek boştur.
Sahte Lâiklikle ve sahte İslâmcı tarikatlarla,
Siyonist haçlı irticanın uşaklığını yaparak
Haysiyetlerini kaybetmişlerdir.
50 seneden beri Yahudi Faşizmine “Laiklik” diyorlar,
Demokrasi diyorlar, Hürriyet diyorlar.
İnsan Hakları diyorlar…

 Anlayın kardeşim, PKK, “Kürt Sorunu” değildir;
İçimizdeki hain Siyonist uşaklarının
İntikam Sendromudur.

PKK’yı doğuda aramayın…
 Sizi Allah çarpar, Allah!…

17 Şehidimizin arkasından Mardin’de, Şırnak’ta, Gazi Antep’te
Ve daha birçok doğu ilimizde
Esnaf Odaları, Ticaret Odası, Ziraat Odası ve Sendikalar öncülüğünde
10 Binlerce insan sokaklara dökülerek miting yaptı.
PKK’yı Doğu illerimizde Kürtler lânetledi.
Peki, Manisa’daki “oda”lar neydi?
“Odalık”lar mıydı yoksa?...
Herhalde PKK’nın odalıkları(!) değillerdi ki
Hiçbir tel’in mitingine öncülük yapmadılar.

Ama birilerinin odalıklarıydılar(!)…
Odalık(!) olmalarını kabul ediyoruz,
Amma vampir localarının odalıkları(!) olmasınlar…

Yoksa bu odalıklar(!) Manisa’da Beyaz Kürt müydü?
Yoksa Beyaz Etnik Bakiye miydi ki maşallah kendilerini
Ne Şehitlerimiz, ne Gazilerimiz ilgilendiriyor.

Belediyeden söz etmeye zaten hiç gerek yok.
Şehidimizin cenaze töreni için
Anons yapma tekliflerimizi dahi reddederek
Ölüm sessizliğine bürünen,
Üstelik Şehitleri için yürüyüş yapan bunca yüreği yanmış insanı,
Savcılığa veren belediyeden bahsetmeye gerek var mıdır?...
Kimin belediyesidir bunlar, neye hizmet ederler bilinmez!…
Uzaydan gelmiş gibiler.
Hangi milletten olduklarını açıklasalar da öğrensek.

Hele bir Üniversitemiz var… Dillere destan…
Yolsuzluk, pespayelik, ahlaksızlık diz boyu…
Bırakın bu Üniversiteyi, Enver Usta’ya gidin.
Enver Usta bile tek başına
Bir Manisa Üniversitesinden fazladır.

Manisa’daki yerel medya için ne var, ne yok diye sorarsanız,
Hangi maymunlar var diye ara sıra bakıyoruz televizyona…

“Bir tane gazete yok mu Manisa’da” der gibisiniz..
Hepsinin arşivlerini tarayın bakalım…
Ne kadar geriye gidebilirseniz gidin…
Allah için, bir tane, meselâ “Şeytanın uşaklığına” karşı çıkan
Manşete rastlayabilecek misiniz?

Manisa’nın ünlü “Girişimcileri” ne yapıyorlar peki?...
Bugünlerde çok meşguller kendileri…
Onları da anlatalım;

Manisa’ya “Takkeli Faşizmi” getirdiler.
Namaz takkesi sanmayın sakın, Yahudi Takkesi…
Yahudi Takkesi Faşizmi Manisa’ya geldi çattı.

Biz mağazalarımızı açsak, mağazamızın adına da
“Namaz Takkesi” desek “İrtica hortladı” derler.
Onlar mağazalarının adını Yahudi Takkesi koyunca,
“Yahudi irtica hortladı” demiyorlar…

Ne diyelim, buncacık yerde, bu kadar sayıda
Namaz Takkesi Mağazaları açılmış olsa
Siyonist solcular ve Siyonist İslâmcılar ne derlerdi?
“- İslâmcı irtica hortladı!...”

15 Milyon nüfusa sahip İstanbul’da
Hiç şubesi bulunmayan Siyonist Takkesi Marketleri,
Avuç içi kadar Manisa’da 8 şube açabiliyor…
İlçeleri de sayarsak daha fazla.
 Biz, kendi vatanımızda bir kasap dükkânı açarak
“İslâmî kesim” et satacak olsak yandık ki ne yandık!...
Seni Mürtecî seni!...

Öbür yanda Musevî kesim,
Kendi “dindar”ları için Koşer Belgeli” et satacak,
“-Bunu yiyen Yahudiler âbâd olsun,
Bunu yiyen Müslümanlar berbâd olsun
“Koşer Duası”nı da
-İsrail’den haham getirecek değil ya-
6 adet yerli Siyonist “İmam”a okutturacak,
Yahudi Duasıyla market “vaftiz” edecek,
Yani Müslüman mahallesinde salyangoz satacak,
Siyonist İrtica olmayacak ha?... Öyle mi?...
Mademki laiksin, Siyonist irtica niçin var?...
Tabii ya, zaten siz, Yahudi Faşizmine laiklik demiyor muydunuz?…
Yahudi Faşizmini, yıllardır bu ülkede Laiklik diye yutturmadınız mı?...

Asıl, “Yahudi İrticaya” Lâiklik diye diye
Yıllardır bu milletin beynini yıkamadınız mı?...

Sizin, Atatürk’ün lâikliğiyle ne âlâkanız var?
İşte size Atatürk’ün lâikliği:

Cumluriyet’in ilk yıllarında uygulanan,
Atatürk’ün
Harp Okulları öğrencilerine
Yemin metni talimatı:
6 Eylül 1937

“Ben sulhte ve harpte,
Karada ve denizde
Ve havada
Ve her nerede olursa olsun,
Milletime ve Memleketime daima
Doğruluk ve sadakatle hizmet
Ve hükümet-i cumhuriyetimizin
Bütün kanun ve nizamlarına
Ve amirlerimin her türlü emirlerine,
Bütün kalbimle
İtaat etmekten ayrılmayacağıma
Ve Milletimin namını,
Mukaddes ve şerefli sancağımın şanını
Ve askerliğin namus ve şerefini
Canımdan aziz bilip
Bu uğurda
Seve seve canımı feda etmekten
Hiç bir zaman çekinmeyeceğime
Ve her zaman vazifesini,
Namusunu sever,
Özü ve sözü doğru
Ve gayretli,
Bir asker olarak
Çalışmaktan başka
Bir şey düşünmeyeceğime;
Cenab-ı Allah’ın Kelâmı olan
Kur-an’ı Azim-üş-şan’a el basarak
Yemin ediyorum.”
“Vallah ve billah”


Şimdi öğrendiniz mi?
Kur’an’a el basarak yemin edilmesini emrediyor Atatürk…
“Kur’an’a el basarak yemin ediyorum, Vallahi ve Billahi” diyor…
Kim?
“Deccal !!!...”

Yemin metninden Kur’an’ı kaldıranlar,
Atatürk’ün katilleri,
Ulu Önder’in ölümünden beri milletin kanını emen vampirler,
Siyonist Mason Kravatlı İrticayı
“Lâiklik” diye yutturanlar;
Aynı zamanda, kravatlı irticanın emrinde,
Yahudi Faşizminin uşaklığını yapan,
Siyonist İslâmcı tarikatları besleyenler
Siz değil misiniz?...

“İrtica var” diye bağıran,
İrtica var diye defalarca darbe yapan apoletliler!
Mademki irtica vardı, neden bitirmediniz?
Bitiremediniz, çünkü irtica, sizin
Ekmeğiniz, suyunuz ve nefesinizdi…
İrticasız yaşamanız mümkün değildi!...
Kenan diyarının çocukları, evrenin Hilmi efendileri,
Çevik bir beşleri, Anıt oğlu anıtlar!
“İrtica var” diye bağırdınız, bağırdınız,
Yahudi irtica darbeleri yaptınız,
Kendi ordunuzun şerefiyle oynadınız…
Siz varken, ordunun şerefiyle oynamak
Başkasının haddine midir?

Yapın yapın, bir daha, irtica var diye bir daha darbe yapın!
Ölmüş eşek kurttan korkmaz!

İslâm bitti. Siyonist Haçlı İrtica bütün yurdu kapladı.
Kâfir bunu biliyor, onun için “Askerî darbe dönemi kapandı” diyor.

Paşam, Siyonist Haçlı İrticaya karşı darbe yapamazsın!

Bu Siyonist Haçlı irtica istilâsına
Karşı koyabilmek için
Mustafa Kemal olmak gerekir, Paşam!

Biliyorlar…

Vurmayın artık Paşam, vurmayın netekim(!)
Öldürdüğünüz bir millete biraz acıyın, Ölüye vurulmaz!!!

Bak siz de tarihe geçtiniz, daha ne istiyorsunuz?
Kendi ordusunun şerefiyle oynamaktan mutlu olun!

Millet sizden davacıdır, netekim(!)

Tarihe geçtiniz… Kendi ordusunun şerefiyle oynayan paşalar.
Millet sizden davacıdır…
Böyle giderse, bir gün gelecek, Emekli Askerler
“Allah’a şükür Paşa olmadan emekli oldum” diyeceklerdir.
Anlıyor musunuz?...


 Biliyor musunuz bu Yahudi Takkesi Marketleri
Önce Alanya’da açılmıştı.
Yahudi Takkesi Marketi bir “üs” tür. Siyonizm’in işaret fişeğidir.
Kendileri için stratejik önem taşıyan yerler
Ve bu yerlerin teslim alındığının nişanesidir
 “Belli bir süre aldığınız fiyata mal satacaksınız”
“Türk esnafı bittikten sonra acısını çıkaracaksınız.”
Emrini aldıklarını kayıtlardan biliyoruz.

Durup bir düşünelim bakalım;
Manisa ya, bu “Yahudi Takkesi Marketini” getirebilmek için
Canla başla gayret eden gözü dönmüşler, ikaz edildikleri halde
Her türlü bedeli ödemeyi göze alanlar kimler di?

Manisa’nın “Sümerbank Skandalı”nda yaşadığı
Son birkaç yılı hatırlayın…

Agoni Dergisindeki yazılarında, Atatürk’ü zehirlemekle öğünenler,
Manisa’ya getirdikleri Yahudi Faşizmini
 Bu gün de PKK yaygarasıyla örtüyorlar.
Bu Yahudi Faşistlerine, PKK gereklidir,
Kamuflajdır bunlar için, kamuflaj…

Bu sayede Manisa’da gizlenmiş oluyorlar.
17 Asker, 6 Polis şehit
Onların umurlarında değil…  Sessiz kalışları ondan…

Ağızlarında hep aynı terane;
“Kürtler gelmiş de Manisa bozulmuş” muş!...
“Manisa’yı Kürtlerden temizlemek şart” mış!...
 Manisa’yı, Manisalılar yönetecek” kampanyası yürütüyorlar şimdi.
Yarasa gibiler, yarasa… Karanlık ortamları pek seviyorlar…

Zifiri karanlık mağaranıza
Projektörleri tutturmayın bize,
Açtırmayın eski dosyaları… 

Yıllar önce ne diyordunuz?
 “Arnavutlar geldi Manisa bozuldu…
Çerkezler geldi Manisa bozuldu…
(Çerkezköy’ün adını bile değiştirdiler, Gülbahçe yaptılar.
Çerkez adı, bir yerlerinize mi batmıştı?...)
“Lazlar, Boşnaklar geldi Manisa bozuldu…”
Yetmedi, şimdi de “Kürtler geldi Manisa bozuldu…”
 Başka?...

40 yıl önce Manisa’da, İstiklâl Savaşı Kahramanlarını
Ve Manisalı Çanakkale Şehitlerini, size Kürtler mi unutturdu?...
Kürtler yokken Atatürk Anıtı yaptınız da, onlar mı gelip söktü?…
Caminin önünden söküp attığınız Mustafa Kemal anıtı için
“Otele bekçi yaptık p…i” diyenler siz değil misiniz?

Şehir Merkezi ve ilçelerinde
Atatürk Büstlerini, defalarca Kürtler mi kırdı?
Bu şehre,
700 Yıllık Saruhan’ı iptal ederek
Mania-sa adını onlar mı koydu?
-Mani dinine inananların şehri” demek cüretinde bulunanların
Kimler olduğunu bilmiyor muyuz?...-
Şehrin göbeğine, Atatürk’ten Kurtuluş “1939” yazarak,
Yahudi Piramidini diken siz değil misiniz?

Yüzyılların “Manisa Lâlesine”
“Anemon” Yahudi Lâlesi adını Kürtler mi koydu?
Televizyonlarda “Elmooor” diye onlar mı bağırdı?
-Elmor; Mor elma, Yahudi ülküsü,  Yahudi ideali demektir.-
Mesir Şenliklerini, Hıristiyan Yortusuna çevirerek,
Yunan İşgalinin ilk gününde,
Patrik Hrisostomos’un elinde duran Haçlı Bayrağını
Manisa sokaklarına siz asmadınız mı?
Vatikan Haçlı Bayraklarıyla caddelerimizi, sokaklarımızı
Siz kirletmediniz mi?

 “Şehirde iki bayrak olsun” talebi Kürtlerden mi geldi söylesenize?...
Bu şehrin alnına “Sümerbank” kara lekesini,
Onlar mı sürdü?
“40 haramileri” siz misiniz bu şehrin, yoksa  Kürtler mi?...
….


Bütün zehirlerinizi akıtın şehrin üstüne,
Kirletin koskoca Saruhan’ı;
Yıkın Kürtlerin üstüne gitsin…
Nasıl olsa, 70 yıldan beri uyuyorlar;
Çerkezler, Arnavutlar, Lazlar, Kürtler…
Hepsi uyuyor!!!

Foyanız meydana çıktı, oyun bitti…

Türkler ve Kürtler bin Yıldan beri
Birbirleriyle evlenmişler,
Birbirlerinin torunları olmuşlardır.
Burada bütün mesele, adı Türk olan Musevilerle,
Adı Kürt olan Musevilerin kardeş kanı dökme plânıdır.
-Adı veya soyadı Türk olan, sözde Kürt temsilcilerini siz Türk/Kürt mü sanıyorsunuz?-
Göremezseniz gözünüz kör olsun!...

Yurdumuzda Kürtlüğü, Ermeniliği, Türbanı ve “azınlık haklarını”
Önce “Sorun” haline getirip. sonra da bizi birbirinizle dövüştürerek
Göz göre göre Türkiye’de Yahudi Azınlık Faşizmini kurdular.
İşte buna “Demokrasi” diyorlar.
İşte buna “Hürriyet” diyorlar, “Laiklik” diyorlar…
Bu ihaneti yapan kripto Vakıf Üniversiteleri
Ve Yahudi Faşist medya değil mi?
Yahudi Orhan Pamuk, Yahudi Cem İpekçi değil mi?

Türkiye’de Yahudi Masonlar, Lionslar, Rotaryanlar
Önce Kürt’üm demeyi yasakladılar,
Sonra Türk’üm demeyi yasakladılar…
Sonuçta:
Kendilerini birinci sınıf insan sayarak,
Diğerlerini köle yerine koymadılar mı?

Hazır olun.
Türk-Kürt savaşıyla en az Beş Milyon kişiyi öldüreceklerdir.
Çünkü efendileriniz öyle istiyor.
İnanmıyorsanız geçmişinize bir bakın.
Otuz Yıl içinde binlerce kişiyi öldürtmediler mi?

Aklınızı başınıza alın demiyoruz, çünkü haysiyetini kaybetmiş,
Satılmış insanların aklı yoktur.
Vatanınıza yaptığınız ihanetlere karşılık
Cenab-ı Allah aklınızı almıştır!...

Arnavutlar, Kürtler, Çerkezler, Pomaklar, Boşnaklar,
Yörükler, Lazlar… Adımız ne olursa olsun,
Biz aynı milletin çocuklarıydık…
 Fakat siz kriptolar, biz gelmeden önce,
Yunan Ordusu tarafından düzüktünüz.
Zaten bozuktunuz.
Niçin, Kriptolar geldi Manisa bozuldu hiç demediniz?
Niçin, Sefaratlar geldi Manisa bozuldu demiyorsunuz?
Niçin, Karaimler geldi Manisa bozuldu demiyorsunuz?
Niçin bir türlü,
Siyonist Masonlar geldi Manisa bozuldu diyemiyorsunuz?

Gördesli Yahudi veledi zinası, Orhan Pamuk’un sülalesi!...
Siz burada değil misiniz? Manisa asıl sizinle bozulmadı mı?
-Mani dininin Türkiye temsilcileri, Maniazâde kırıntıları!-

Bize soyadlarınızı saydırmayın.
Allahsız Kriptolar!
Suçüstü yakalandınız… Suçüstü!!!

 İşte bu yüzden diyoruz ısrarla,
PKK batıdadır, doğuda aramayın!!!
 Yedikleri, içtikleri haram olsun!

. . .  

Açın gözünüzü!
PKK, Kürt olmayan sözde Kürtlerin,
Aslında, içimizdeki gizli Yahudilerin
Ve diğer etnik bakiyelerin bir fenomen örgütüdür.
 Bütün mesele, bu tehlikeli etnik bakiyelerin,
Devleti ele geçirmesi tehlikesidir.

 Şimdi düşünün; 25 yıldan beri,
Bir terör örgütünü niçin bitirememişlerdir?...
Bre utanmazlar, bre arlanmazlar,
Bre arsızlar, bre yüzsüzler…

İstiklâl Savaşı günlerinde, elinde ordu bulunmadığı halde,
Bir hain(!) Çerkez Ethem, 8 tane isyanı 30 günde bastırdı.

Çağırın Hain(!) Çerkez Ethem’i mezardan,
30 günde bitirsin bu işleri.
Sonra gene hain ilan edersiniz.

Kurtuluş günlerinin hainleri(!) kadar bile olamadınız...
Bre yüzsüzler! Bre Allahsızlar!!
Utanın !!!

Şu işe bak!
25 Yıl olmuş,
3-5 çapulcu dedikleri terörü bitirememişler.

Bitirememişler mi, bitirmemişler midir?
Şehitlerimizin kökenlerine bir bakın.
Adam gibi adam.
Çoğunlukla Eşref Bitlis gibi
Gerçek Asker Paşalarımız ve Komutanlarımız
Şehit edilmiştir.
Şehit Komutanlarımızın içinde
Bir tane sabataycı, dönme, devşirme bulamazsınız.

Şimdi siz bileceksiniz,
25 Yıldan beri PKK terörü niçin bitirilmemiştir?
Katiller orada…
Eteklik giymişler(!!!)
Resepsiyon Yosmaları!...

Resepsiyona giderken, çocuklarınızın anasını
Yanınızda götüremez hale geldiniz.
Çocuklarınızın anasını yanınıza almaktan utanıyor musunuz?
Kâfirler, İslâm’dan önce kız çocuklarını
Diri diri toprağa gömüyorlardı…
Siz çocuklarınızın anasını gömdünüz.
Eşsiz davetlerde, Amazon’daki maymunlardan bir farkınız yoktur!
Vampir mason toplantısı gibi,
Eşsiz resepsiyon!...
Millî Bayram Törenlerinde, sözde şeref locasında,
Çocuklarınızın anasını yanınıza alamıyorsunuz.
Ne hallere düştünüz!
Şerefiniz yanınızda değil, şeref locasında duruyorsunuz.
Millî Bayramlar, Namus Bayramıdır.
Çocuklarınızın anası da namusunuzdur.
Namusunuz yanınızda değil, nasıl Bayram yapıyorsunuz?
Namussuz Bayram olur mu?!!

Şeref Tribününde Ana yoktu Ana,
Sizi kim doğurdu ahlâksızlar!
Millî Kurtuluş Savaşı Kahramanı Şerife Bacı gibi
Bir ana bulamadınız mı, şeref tribününe oturtmak için?!!

Millî Bayramlarda, yanınızda eşiniz olmadan,
Yabancı bir ülkenin görevlisi gibi sırıtıyorsunuz,
Gafiller!
Namusunuz yanınızda değil,
Oraya Şeref Tribünü demeyin!

Binlerce yıl önce Hakanlarımız, çocuklarının anasını
Hiçbir şölende yanından ayırmadı.
Siz ne kadar ilkelsiniz!
Ortaçağdasınız desek, değil.
Taş Devrini mi yaşıyorsunuz?
Homo Erectuslar!
Eşsiz davete icabet eden taş devri Homo Erectusları!
Davete giderken çocuklarının anasını
Yanına almaktan utanan yaratıklar!!!


Ey Aziz Millet,
Uyanın artık!
Uyanın!

* * * * *

Kürt olmak başka bir şey,
Emperyalizmin uşaklığı için çarpışmak başka bir şeydir.

Siyonist Yahudi Faşizminin köpekliğine “Kürt Sorunu” diyorlar.
Bu kâfir medya başından beri, Yahudi Emperyalizminin uşaklığına
“Kürt Sorunu” diyor…

Kim diyor? Tüsiad Profesörleri diyor;
Başka kim diyor? Yahudi Faşist medya diyor…
Başka? Sözde aydın, Ali Kemaller…
Haham bozması “Şeyh” efendiler…
Hıyanet temsilcisi, İmam kılıklı hahamlar…
Ağız birliğiyle, hepsi de “Kürt Sorunu” diyor.
 Uyanın!

25 yıldan beri düşmanın adını koyamayan
Yahudi Faşizminin uşakları!
Hepiniz çekin kirli ellerinizi bu ülkenin üzerinden…

Milletin kendisine vekâlet verdiği Bilderberg tohumları,
Dinsiz Diyanetçiler,
Cumhursuz Cumhuriyetçiler,
Milletsiz Milliyetçiler,
Karanlık aydınlar
Ve asıl Kafir medya, artık yeter!
Kan damlayan parmaklarınızla,
Kirli ellerinizi çekin bu milletin üzerinden!

 Bilgi için
Yahudi Faşist medyasını
Gözlemleyin yeter…

Kör müsünüz görmüyorsunuz?

Artık yeter!

Uyanın!

* * * * *

 10 Bin askerimizin şahadetinden sorumlu olanlar görevde iken,
Vatan ve millet, tarihte görülmediği kadar tehlike altındadır
Demiyor muydu?...
Kendilerini tehlikeden korumak için Milyon dolarlık zırhlı araba alıp
Hem de görevlerini yapmadan tırsımadılar mı?…

Tehlike devam ettiğine göre,
Milletin her bir ferdine zırhlı araba mı vereceksiniz şimdi?...
Siz tehlikedeyseniz emekli Hâkimlerimiz, emekli Polislerimiz
Tehlikede değil mi?
Onlara da birer zırhlı otomobil istiyoruz.
Hem de aynı marka olsun!...

Sahi, “BBG evleriniz” nasıl gidiyor?...
Artık boşsunuz, yeni “evler” açabiliyor musunuz?...

Asker olmamış paşalar!…
Önce Asker olun, sonra Paşa olun!…
 Metehan’ın ordusunun, Peygamber ocağı ordunun
Şerefiyle oynadınız,
Millet bu nedenle sizden davacıdır,
BBG evinin paşaları!…
Resepsiyon yosmaları…


Osmanlıyı çökerten
Paşa Bozgununu hatırlatıyorsunuz bize…
Ürperiyoruz, iğreniyoruz ve isyan ediyoruz…

Bir de başımıza Golf Kuvvetleri Komutanı çıktı.
Neymiş?... “Hava Kuvvetleriymiş”
Hava Cıva Kuvvetleri…

17 Şehidimizin haberini
Sokaktaki hamallardan bir gün sonra duymuş Paşa efendi…
Ama hava(!) işleri için, milyon dolarlar harcayarak
Golf sahaları yapmış…

Muhkim karakol yapımına para yok.

Gittiniz,
Gâvur parasıyla beş para etmez “Sübyancı narsist”,
Siyonist İslâmcı gazetelerin diline düştünüz.
Salyalı sümüklü, satılmış bu karanlık aydınlara
Çok fırsatlar verdiniz, Türk Ordusuna salyalarını akıttırdınız…

Taraf Gazetesi size saldırmış. Düşmanın adını koyun Paşam!
Taraf Gazetesi, Yahudi sapığı Soros beslemesi değil mi!
Bu gazetenin sahibi ve bütün yazarları Sabataycı, sapık değiller mi?
Bu gazete, Siyonist işgal güçlerinin ileri karakolu değil mi Paşam, söyleyin!
Yazarları, o karakolların işgal güçleri komutanları değil mi?

Bunları tanıyın Paşam!...
Etnik bakiye Jasmin Çongar, ne zaman Yasemin oldu?
Amerika’lı kocası, İsrailli Yahudi, CIA-MOSSAD çocuğu değil mi Paşam!
Bu bilgileri, milletimizle paylaşırsanız,
Millet sizi nasıl bağrına basar göreceksiniz Paşam!
Nasıl başına taç yapar…

Düşünün; Kendi topraklarımızda üs kurdular,
Adına da “Gazete” dediler.
Hürriyet Gazetesi, Bölünmüş Türkiye Haritası yayınlarken
Siz neredeydiniz Paşam?

Bu medyanın %90’ı Siyonist olduğuna göre,
Türkiye’deki Yahudi nüfus %90 mıdır Paşam?
“İrtica var” diye çığırtkanlık yapan
Bu kansızların, bu tecavüz artıklarının,
Kendileri asıl Siyonist Mason İrtica değil midir Paşam?

Bize, kendi vatanımızda Türk’üm demeyi yasaklayan
Bu sapık Siyonistler değil mi Paşam?

Polonya’dan, Romanya’dan,
Rusya’dan Yunanistan’dan, İspanya’dan,
Almanya’dan, Avusturya’dan kovuldular;
Hepsine de kucak açtık. Meğer  koynumuzda yılan beslemişiz.
Sonunda ihanet ettiler, yılan gibi soktular bizi Paşam!

Daha  ne diyelim?…

Söyleyelim mi daha Paşam, açalım mı biraz daha?...
Diyanet İşleri Başkanı’na bir bakar mısınız Allah aşkına…
Sakal bırakamıyor, Müslüman diyecekler diye…
-Dinlerarası diyalog yapmaya gittiğinde;
Rum Patrigi, Ortadoks sakalıyla;
Ermeni Patriği, Ermeni sakalıyla;
Hahambaşı, keçisakalıyla gelmişlerdi.
Bizimki, korkudan Müslüman sakalı bırakamamış,
Sinekkaydı tıraşıyla gelmişti…
Papazlar, kendi aralarında fısıldaşırken
“Hamam oğlanı gibi geldi” demişlerdi.
Bizim çok gücümüze gitti. Kendileri alınmadı.
Çünkü İslâm’ı temsil etmiyordu.
İslâmsız, Dinlerarası Diyalog yapıyorlardı.
Sembollerle, tamamı gayrı Müslim gibiydiler.
Tarihte böyle bir edepsizlik görülmemişti…
Zaten ünvanları da İslâm Diyanet İşleri değildi.-

Siyasetin duayenlerine bakın bir de Paşam!
Alanya’lı teyze çocuklarının birisi, “Müslüman” geçiniyor,
İslâm’ı, kâfirin hizmetine sokuyor;
Diğeri, “Atatürk’çü” geçinerek,
Atatürk’ü kâfirin hizmetine sokuyor…
Bunlar kimin çocuklarıdır Paşam?...
Konuşun lütfen, doğruları söyleyin artık!
-Lütfen,  konuşurken de “kamuoyu” demeyin.
Sizin oyla bir işiniz yok!...
Karşınızda, gözünü size dikmiş Aziz Türk Milleti var.
Millet deyin Paşam millet…-  

Siz düşmanınızı tanımıyorsanız,
Düşmanınızın adını koyamıyorsanız,
Size daha çook saldırırlar Paşam, çok...

Düşmanının adını koyamayan adama
Komutan denilmez!

Mukaddes Asker Ocağına, defalarca Yahudi Darbesi yaparak
İncir ağacı diktiler Paşam!…

Türk Ordusunun şerefiyle kimse oynayamaz;
Asker olmadan Paşa olanlar,
Türk Ordusunun şerefiyle oynamasınlar…

Ordunun şerefi bizim şerefimizdir.
Ordumuz Türk Milletinin şerefidir.
Bu şeref, bu millete intikal eden 7000 yıllık şereftir.

Böylesi Paşalar kendi makamlarının şerefiyle oynadılar.

Ceza olarak,
Paşalık/Genarallik rütbesi kaldırılsın!
Bırakın tarihe böyle geçsinler.

Er; Er kişi Onbaşılar, Albaylar bize yeter.

Devşirme sertifikası gibi
Kurmaylık sertifikası istemiyoruz!

Kafasında çuvalla emekli olan Paşalar;
Kafanıza çuval geçiren kâfire hiç kızmadınız ama
Doğruları söyleyen milletimize
Kızarsınız, celallenirsiniz, hiddetlenirsiniz.
Bu nasıl iştir?
Bu millet sadece bir şey istiyor:
Hiç değilse,
Kafanıza çuval geçiren kâfire gösterdiğiniz sevgiyi
Kendi milletinize de gösterin.

Ziyanı yok,
Bu Aziz Millet de bir gün
Sizin çok sevdiğiniz çuvalla gelir!...

Görevlerini yapmadan gittikleri için
Rütbelerini sökecek millet bunların.

Aslında millet onların rütbelerini çoktan sökmüştür.
Kendilerinden utandıkları için halkın içinde dolaşamıyorlar…

Kendilerine, zırhlı araba değil, limitsiz bir Akbil verin.
Alsınlar bileti, milletin içine çıksınlar ve
Milletiyle kucaklaşsınlar…

Bu millete devlet kuran İstiklâl Harbi’nin Kahraman Paşaları,
Emekli maaşları yetmediği için
Okunmuş gazetelerden kesekâğıdı yaparak
Geçimlerini temin ediyorlardı.

Bu kahraman paşalarımıza, bırakın zırhlı otomobili
Bir fayton bile verilmemişti…
Kendi milletiyle, belediye otobüsüne biner,
Milletin çıktığı kahvelerde otururlardı…

Dünyanın en muhteşem İstiklâl Harbini veren
O gerçek Paşalarımız gibi
Milletin içine niye karışmadınız?...

Unutmayın, “GAZİ PAŞA” ya benzemeyene
PAŞA DEMEZ BU MİLLET…

Tehlike devam ettiğine göre,
Neredesiniz “paşalar?...”

Tehlike geçti mi yoksa?!!!


Saruhan Gönül Dostları 4 Ekim 2008


* * * *

1. Not:

Milyon Dolarlık arabalara parayı buluyorsun,
Kontrplâktan karakollara
Bir beton duvar çekemiyorsun…

Bu millet sorar adama;
Onlarca vatan evladını para yok diye oralarda,
Kurda kuşa yem ederken,
Zırhlı arabalarla ne yüzle gezebiliyorsun?...

 2. Not:

Manisa’yı gözlemleyin, Allah Aşkına seyredin Manisa’yı...

PKK’yı, “Kürt örgütü” zannedenler,
Kürtlerin haklarını savunan
“Doğulu vatandaşlarımızın” örgütü sananlar
Bakın bakalım;
Mardin, Şırnak, Bitlis, Van, Gazi Antep vb. illerimizde
Dün yapılan “Tel’in Yürüyüşleri” nasıl mış?
PKK’yı nasıl içtenlikle ve öfkeyle tel’in ettiklerini görün!…
 Pekii…
Ölüm sessizliğine bürünmüş Manisa’da
Bu kuruluşlarımız ve temsilcileri
Neredeler acaba?... Ne yaparlar?... Ne düşünürler?...

…Vicdanınıza havale ediyoruz!!!

PKK neredeymiş?...

Biz demiyor muyuz aylardan beri;
Manisa’yı çözmeden
Şemdinli’yi, Hakkari’yi çözemezsiniz?...



Saruhan Gönül Dostları 6 Ekim 2008



ÖNEMLİ NOT:

ASLINDA
25 yıldan beri; 10 Bin asker, 5 Bin polis,
On binlerce sivil insanımızın şehit edilmesinden;
Hiçbir Genel Kurmay Başkanımız, hiçbir Başbakanımız,
Hiçbir Başbakan Yardımcımız,
Hiçbir İçişleri, Dışişleri, Savunma Bakanlarımız,
Hiçbir Kurul Başkanımız
Hatta hiçbir Parlamenterimiz
Asla sorumlu değildir…
Onların çocukları ölmedi ki sorumlu olsunlar
(Zaten hiçbir şeyden mesul olmadıkları için
O makamlara gelmişlerdi…)

 =Mesela,
Dün şehit verdiğimiz 6 Vatan Evladı Polisimiz için
“Bunların katili İçişleri Bakanıdır” deme hakkınız var mıdır?...=
 Saygılar!…

Sakın ha… Sakın sakın,
Biz kimsede suç aramıyoruz.
Sizi tecavüzlerden kurtaranlarda kabahat,
Kabahat sizin için ölenlerde…
Suç, size devlet kuranlardadır.
-Hainler suçlu değildir(!)…-

Kabahat?!...
Kabahat orada…
Kabahat Şehitlikte,
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor!
Ya Rab, bu alçaklar için ne güneşler batıyor!




Bütün bu çarpıklıkların sonunda ne olur derseniz;

Böyle bir toplum, böyle bir millet
Yaşamaz kardeşim,
Yok olur…
Daha ötesi var mı?
 Pislik kendini yok eder…

Osmanlı çökerken bir ordusu yoktu,
Bütün orduları dağıtılmış
Ve silahları ellerinden alınmıştı.

Bu kez şanslıyız.
Kara Kuvvetlerimiz, Deniz Kuvvetlerimiz,
Hava Kuvvetlerimiz, Anayasa Mahkememiz,
Yargıtay’ımız, Danıştay’ımız, Sayıştay’ımız,
Yüz adet üniversitemiz bile var.
Üstüne üstlük, bir de Parlamentomuz var.

Zengin bir çöküşle tarihe geçiyoruz!
Utanma duygularından tamamen arınmış olarak…

Zaten hazretler, kendilerine Parlamento ve Parlamenter diyerek,
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, devletin Kurucu Meclis sıfatını
Iskat etmişlerdir.
Ahali ise çok ayıp bir şey için ”Parlamenter” tabirini kullanıyordu.
Milletin lügatinde,
Milletin vekili olmak yerine,
Şeyin(!) vekili olanlara Parlamenter deniyordu.
Artık onlar Milletvekili veya Mebus değil,
Parlamenter olmuşlardı.

Bütün bunları anlamak istiyorsanız
Tarihte yok olmuş kavimleri inceleyin.
Bakın bakalım daha çok hangi millete benziyorlar?
Eşinin, çoluğunun çocuğunun yaşadığı vatanı düşünmeyenlere
Ne anlatılabilir?...
Kendi vatanını bozanlar, dünyayı da bozarlar.
Kendi vatanını yaşanmaz hale getirenler
Dünyayı da yaşanmaz hale getirirler…
Ve yok oluş mukadder olur.

Ve… Allah müstehakını verir…
Emîn olun…
Allah, “Adil-i Mutlaktır…”

Saruhan Gönül Dostları 9 Ekim 2008


* * * * * * * * *


13 Mayıs 2008 Tarihli, Manisa Diriliş Sitesindeki yazımız:


KÜRTLERİMİZE  ÇİRKEF ATMAYIN,
PKK,
YAHUDİ FAŞİZMİNİN
KİRALIK KATİLLERİDİR.


 KÜRTLERİMİZE ÇİRKEF ATMAYIN,
PKK,
YAHUDİ FAŞİZMİNİN
KİRALIK KATİLLERİDİR.


Türkiye’de,
 PKK için
 “Çiçek Çocukları”
 “Kandil’de
 Gitar çalan romantik çocuklar”
 Diye manşet atan
 Yahudi Faşist medyasının,
 Siyonist Faşist yazarlarının
 Lağım TV
 Ve lağım gazetelerini inceleyin;
Sonra konuşacağız.



PKK,
 BİP/BOP Projesinin
 Kiralık katili midir?

Arz-ı Mev’ud projesinin
 Kuklası mıdır?
  Bir bakın.

Daha sonra konuşacağız.

 Hangi Siyonist
 Sözde ticarî kuruluş
 Kripto Profesörlerini
 Oralara göndererek
 Sözde Kürt Raporları hazırlattı?
 Bizim Kürtlerimizi çok mu seviyorlardı?

 Haçlı faşist AB projesinin
 Türkiye Müfettişlerinin
 Çanakkale’de,
 İstiklâl Harbi’nde
 Denize döktüğümüz
 Siyonist Haçlı sürüsü torunlarının
Kürtlerimizi
 Çok sevdiğini mi zannediyorsunuz?
 Yoksa bu sevda
 Başka bir sevda mıdır?

 PKK’yı
 Hâlâ Kürt örgütü mü sanıyorsunuz?

 Düşmanının adını koyamayan
 Sözde yetkililer utansın!


 Lütfen hafızalarınızı tazeleyin,
 Gözlemleyin,
  Biz, daha sonra
 Teferruatıyla konuşacağız.

Saruhan Gönül Dostları 10 Mayıs 2008
----------/////////////////////////////////////----------


Başkomutan
 Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün
 Kumandasında
 26 Ağustostan itibaren
 Dünyanın en muhteşem
 Meydan savaşını verdik.
Ve ardından 30 Ağustos 1922'de
 Büyük bir zafer kazandık.
 Mahşerî savaşın sürdüğü
 Bir hafta içinde
 Sadece 900 şehidimiz vardı.


 Şimdilerde
 On defa meydan savaşı mı verdiniz de
 On bin askerimizi kaybettik?
 On bin şehidimize karşılık
 Bir defa 30 Ağustos Zaferi mi kazandınız?
 Bu bir rezalet değil midir?
 Bunun sorumlusu kimlerdir?
 Şehitlerimizin gerçek katilleri kimlerdir?
 Hiç düşündünüz mü?...


 İşte o sahte “Rapor”cular,
 Cinsini, cibilliyetini saklayan
 Siyonist Faşist Medyanın
 Vampir yazarları değil midir?…


 Herkes elini şakağına koysun,
 Derin derin düşünsün artık.


 Bu ihaneti tarif edelim:
 "Düşmanın adını koymamak."

 Başkomutan Büyükanıt Paşa
 “TESEV”
Dedi.
 Hiçbir şey anlamadınız mı?
 Angutlar,
 Hayâsızlar,
 Arsızlar…
 Emir aldığınız yere gidin;
 O… çocukları.
 Defolun gidin,
Soros’pu çocukları!!!


 Unutmayın ki bu Aziz Millet
 Düşmanının adını koymuştur
 Ve meseleyi çözmüştür…
 Çünkü canı yanan bu millettir.
 Bu millet,
 Yıllardır bu vatan toprağına
 Yüreğinin bir parçasını,
 Nice evlatlarını
 Tarlaya tohum atar gibi serpmiştir.

 Haa... , Nasıl olsa
 Sorumlu sorumsuzların
 Çocukları ölmüyor değil mi?
 Diyorlar ki;
 Şehit sayısı bizim neyimize... 

 Kürt’ümüz, Çerkez’imiz, Laz’ımız,
 Boşnak’ımız, Pomak’ımız,
Yörük’ümüz, Arnavut’umuz;
 Ölen hep biziz, biz.
 Ölen hep Türk...
 Onların umurlarında mı dünya?


 Hazır eliniz şakağınızdayken
 Devam edin.

 Amaçlarına ulaşmak isteyen
 Yahudi Faşistleri
 Kürt adını kullanmıyorlar mı?
 Yahudi Barzani ve Şürekâsı
 Ne zamandan beri Kürt oldu?
 Irak’ın kuzeyindeki oluşumun da
 Aslında İsrail/Yahudi devleti olduğunu
 Neden söylemiyorlar?
 Neden?


 Böylece; bir taşla iki kuş vurmuş oluyorlar.

 Bu millet bu oyunları
 Daha önce de görmüştü.
 Kahraman Maraş’ta, Sivas’ta, Çorum’da;
 Milletimizin
 Kendiliğinden çatıştığını mı sanıyorsunuz?
-Çorum'da, Ali Paşa Camii'nin arkasında, bidonlara tezek doldurup yakarak, kesif duman çıkarmışlardı. Peki bu haberin doğruluğunu incelemeden, on dakika içinde, aynı gün ana haber bülteninde; "Kızılbaşlar, Ali Paşa Camii'ni yaktı." haberini yetiştiren, dönemin TRT Genel Müdürü kimdi?... Sonra hangi siyonist kuruluşunda görev aldı?... Hatırlayın!....- 


Bir Müslüman
 Kurbağayı bile diri diri yakamaz.
 Oturun ve düşünün.
 Sivas’ta insanları diri diri yakanlar
 Bin yıl önceki haçlı sürülerinin
 Davranışını göstermedi mi?
 Aynı zamanda
 Bu canilere Müslüman diyerek
İslâm’a da saldırtmadılar mı?


 Siz insan yakmanın ne olduğunu
 İşgal günlerinde
 Manisa, Aydın, Kütahya ve ilçelerinde
 Çocukları, kadınları ve yaşlıları
 Diri diri yakan
 Yunan Haçlı ordusuna sorun.
 Sadece Manisa merkezde
 Bir günde
 ÜÇ BİN BEŞ YÜZ
 Türk'ü
 Diri diri yaktılar.
 Cayır cayır...


 Bu davranış,
 Müslüman Türk Milletinin davranışı
 Asla değildir!
 Asla... Asla…


 Kahraman Maraş’ta ölenlerin arasında
 Kaç sünnetsiz vardı biliyor musunuz?


 Faşist Medya aracılığıyla,
 Kürt Gelinimizi, Kürt damadımızı,
 Aynı Milletin çocuklarını
 Birbirleriyle karşı karşıya getirenler;


Sağcı-Solcu diye
 Yıllarca bizi birbirimize kırdıranlar;

 Aynı inancın mensuplarını
 Alevi-Sünni diye vuruşturanlar;

 Aynı tarihin süzgecinden geçip
 Aynı Cumhuriyet’e kavuşan
 Bu toprağın insanlarını
 Laik-Anti laik diye çatıştıranlar;

 Türk kadınının mukaddes örtüsünü
 Önce “Türban”a çevirip sonra
 Türbanlı-Türbansız diye ayrıştıranlar;

 Aynı
 Yahudi Faşist merkezleri değil midir?

 Vampirler Locası,
 Uyuz Aslanlar Kulübü
 Ne iş yapar?
 Vaktiyle Atatürk,
 Bunları kapatmamış mıydı? 
 Siz Atatürk’ten daha mı akıllısınız?

 Aynı zamanda
 Siyonist/Emperyalist merkezlerden
 Milyon dolarlar alıp
 Türkiye’de yaşadığı halde
 Ermeni vatandaşlarımızın kanına girenler;
 Ermeni Soykırımı yalanını ortaya atarak
 O vatandaşlarımızla bizi çatıştıranlar;

Bir taraftan da bizden paralar sızdırarak
 Güya
 “Amerika’da sizi savunacağız”
 Diye soyanlar
 Aynı localar değil midir?
  

Biz bu ülkenin bütün çocuklarını severiz.
 Yeter ki bu vatana hizmet etsinler… 
Ermeni’yi, Rum’u; 
Yahudi’yi de severiz…
Sadece ihanet etmesinler,
O kadar…



Unutulmasın;
Biz Yaratılanı severiz
Yaratandan ötürü…
Ama kapkara Yahudi faşizmi,
Atatürk’ün sürgün ettiği
Ve çanına ot tıkadığı Yahudi faşizmi
Bizim hayatımıza el koymaya kalkarsa,
Çocuklarımızın geleceğini karartırsa;
Vampir Localarına da
Uyuz Aslan Kulüplerine de
Onların uşaklığını yapan,
Faşist medyanın,
Dolar/Avro maaşlı
Yahudi Soros beslemesi,
(Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında kitabını okuyun.)
Siyonazist yazarlarına da
Bunların yerli ortaklarına da
Ve bütün bu olup bitene sessiz kalan
İşbirlikçilerine de…
Nokta…Nokta…Nokta!...

Kürt’müş…
 Kürt haklarını savunuyormuş…
 Kürt Devleti kuracakmış…
 Hadi oradan
 Siyonist katiller!
 Hadi oradan
 Tel-Aviv beslemeleri!
 Hadi oradan
 Yediği çanağa pisleyen nankörler!
 Hepiniz açığa çıktınız.
 Kripto çözüldü.
 Cehennemin dibine kadar... 


Saruhan Gönül Dostları 10 Mayıs 2008


-----------/////////////////////////////////////////////---------- 
 “Terör Şehidi”
Şehitlerimize “Terör Şehidi” diyor.
Trafik terörü mü?
Kapkaç terörü mü?
 Tribün terörü mü?...
 Hiç düşünmüyor,
 Yakın tarihimizi de bilmiyor.
 İstiklâl Savaşı’nı da bilmiyor…
 Bilseydi
Millî Kurtuluş Harbi sürerken
 Yurdumuzun dört bir yanında
 36 çeşit isyan çıktı;
 Bu isyanlarda hayatını kaybedenlere
 Başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere
 Millî Kurtuluş Harbi önderlerinin hiçbirisi
 Terör Şehidi demedi.
 Onlar düşmanın adını koydu;
 İngiliz isyanı…
 Fransız isyanı…
 Yunan kışkırtması…

Şimdi kalkmışlar
 10 bin askerimize
 “Terör Şehidi” diyorlar.
 Şehitliği küçültmek için
 Ama aslında
 Düşmanı saklamak için
 "Terör Şehidi" diyor.
 Ne terörü?...
 Trafik terörü?
 Kapkaç terörü?
 Tirübün terörü?...
 Düşmanının adını koyamayan zavallı;
 PKK terörü,

Hayatını kaybedenlere de
“Terör Şehidi” diyor.
 Allah düşmanımızı bile
 Bu kadar zavallı bir hale düşürmesin…


Saruhan Gönül Dostları 13 Mayıs 2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder