TÜRKİYE YAHUDİLERİ


TÜRKİYE’NİN
İMTİYAZSIZ, SINIFSIZ
KİTLESİ: YAHUDİLER



Cumhuriyet’in ilanından sonra
Bu topraklarda yaşayan insanların vasıflarını
Ve varlık sebeplerini izah eden
Bir ifadeye müracaat edelim.

Türkiye’de 1923 yılında
Cumhuriyet ilan edildikten sonra,
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra
Bir dönem yaşandı.

27 yıl süren bir Tek Parti dönemi.

Bunun tabii ki her on yılında hususi bir renk,
Hususi bir kıvrım, hususi bir tını var.

Bunları öne çıkarmadan
27 yıllık Tek Parti döneminin
Bu topraklarda yaşayan insanlara ne ad taktığı,
Onlara nasıl seslendiğini biliyorsak, hatırlayalım;
Bilmiyorsak öğrenelim.

Şöyle diyorlardı:
“İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz!”

1923 yılından 1950 yılına kadar süren
Tek Parti döneminin
Türkiye’de yaşayan insanlara
Yakıştırdığı tarif buydu.
“İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz!”

Acaba ne demek?
Böyle bir şey olur mu?
Acaba imtiyazsız, sınıfsız,
Kaynaşmış bir kitle olur mu?

Olabilir.

Mesela bugünkü dünyada,
Yani Milat’tan sonra 2008 yılındaki dünyada
Yahudiler imtiyazsız, sınıfsız,
Kaynaşmış bir kitle olarak mevcutlar.

Böyle bir şey vakıa olarak bildiğimiz bir şey.
Yani Yahudi dünyası
Şu gün bütün insanlığın karşısına
Sınıfsız, imtiyazsız,
Kaynaşmış bir kitle olarak çıkmış durumda.

Bir Yahudi işçi sınıfından bahsedemiyoruz.

Yani Avrupa’da doğan medeniyetin
Bilhassa önem verdiği ayrım,
Emek-sermaye ayrımı dolayısıyla
Haberdar olduğumuz ayrım,
Yahudiler için geçerli değil.

Onların bir işçi sınıfı yok.

Onlar kendi aralarında imtiyazsız
Ve kendi aralarında sınıfsız,
Kaynaşmış bir kitle olarak
Dünyada yaşayan diğer insanların
Karşısına çıkmış durumdalar. 


Bu sözlerimi acaba Fransa’da söyleseydim
Evime gidebilir miydim?

Böyle bir ihtimalin olmadığını
Roger Garaudy’den öğrendik.

Fransa devletinin sınırları içinde
Aklınıza gelen her türlü aşırı ifadeyi kullanabilirsiniz.
Herkes aleyhinde herhangi bir şey söyleyebilirsiniz.
Ama Yahudilik aleyhinde söz söylemek
Sizin Fransa kanunlarına göre
Kendinizi
Savcının karşısında bulmanız için yeterlidir.

Eğer biraz önce benim söylediğim,
“Yahudiler sınıfsız, imtiyazsız,
Kaynaşmış bir kitledirler” cümlesi
Fransa’da bir savcı tarafından
Yahudilik aleyhinde söylenmiş
Bir söz olarak algılanırsa,
Ben Fransız kanunlarına göre
Hesap vermek zorunda kalan,
Bir davaya muhatap olan
Bir insan olacaktım.
Ama bunun
Yahudilik aleyhinde bir söz olmadığını da
Söyleyebilmek mümkün, değil mi?

Ama biz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde
Dedik ki
“İmtiyazsız, sınıfsız, kaynaşmış bir kitleyiz!”

Kendimiz için söyledik bunu.

Neden böyle bir şey yaptık?
Çünkü imtiyazlı, sınıflı
Ve bölünmüş bir toplum olduğumuzu söylersek
Bunların hangi taraflardan teşekkül ettiğini de
Söylememiz gerekecekti.
Bunu söylememiz mümkün değildi.

Yani kimler imtiyazlıydı Türkiye’de,
Kimler hangi sınıfa mensuptu
Ve kaynaşmaya mani olan şeyler nelerdi?
Bunların söylenmesi gerekiyordu,
Bunlar söylenmedi, söyletilmedi.

İsmet Özel 17 Mayıs 2008