17 Ocak 2011 Pazartesi

MENEMEN OLAYI YORUMU



MENEMEN OLAYI YORUMU

Güncel Açıklama:


Geçen yıl

“MENEMEN OLAYI YORUMU”

Başlığı altında verdiğimiz yazımız

6 Bin okuma ve 15 Bin fotokopi almıştı.

Yayın hayatına yeni başlamış bir site için

Bu okunma sayısı büyük bir şereftir.

Bu şerefimizi,

Menemen Olayının yıldönümünde

Okuyucularımızla yeniden paylaşıyoruz.


2008 Aralık ayında yine,

Siyonist İslâmcı İrtica ile

Siyonist Laik İrticanın

Çarpışmasını izleyeceksinizdir.


Bu makaleyi daha iyi anlayabilmek için

Aşağıdaki başlıkları da okumanızı öneririz.

Saygılarımızla.

- - - - - - - - - - - - - -


-Nazım Hikmet’in Sahte Destanı.

-Mürteci Nazım Hikmet (1) ve (2)

-Şeyh Bedrettin İsyanı.


 - - - - - - - -- - - - - - - -

ŞAŞIRACAĞINIZ KADAR YENİ BİLGİLERLE,

YENİ MAKALEMİZ

KISA SÜRE SONRA.



Saruhan Gönül Dostları 21 Aralık 2008

* * *
20 Aralık 2007 tarihli yazımız:

MENEMEN OLAYI YORUMU 

Üzerine Menemen Olayının kara lekesi yapıştırılan,
O meş’um hadisenin tezgâhlandığı
Türkmen Beldesi
Saruhan Sancağından haykırıyoruz:
YETTİ GARİ...!

Edepsizler, bunca sene konuşmayışımızı
Korkaklığımıza yordular.
Edebimizi asla bozmadan,
Haddi aşanlara haddini bildirmesini biliriz.


 Şu hale bakın!
Türkiye’nin ilk komünistlerinden
 Polonya Yahudisi
Prens Sabahattin’in Yeğeni Nazım Hikmet;
Onca eserinde, Kubilay’dan “şehittir” diye
Bir tek cümle bahsetmemiş!...

Şu hale bakın!
Biz biliyoruz ki;
Manisa Mutasarrıfı Hüseyin Hüsnü (nam-ı diğer Hüsnüyadis),
Şeyh Sukûti, Derviş Memet;
Akdeniz’e dökülen işgalcilerle birlikte
Yunanistan’a kaçıp yerleşiyor;
Orada Hıristiyan oluyor,
Sonra da "dervişimiz"
Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nde,
Arananlar listesinde olmadığını öğrenince
Geri dönüyor.

“Belge Manyakları” için de bir ipucu verelim;
Bir zahmet Milli Emniyet’in kayıtlarına giriversinler.


Şu hale bakın!
Siyonist-Haçlı irticanın,
Hıristiyan yaparak gönderdiği sapıkları
“İslamcı ayaklanmacılar” diye yutturacaksın;
Siyonist-Haçlı irticanın üretip beslediği
Malum tarikatı kullanacaksın;
Cami avlusunda kelle keseceksin
Ve buna
"İslamî kıyam" diyeceksin;
Sonra da dönüp
Siyonist Masonluğu laiklik diye yutturacaksın…

Sefaratlar’ın ve Kriptolar’ın
Siyonist-Haçlı irtica ayaklanması da;
Judeaizmin laiklik kılıfıyla İslam’a çatması da;
Aynı Sebataist merkezin emridir,,,
Patronları aynı bunların...

Menemen’i kınamak size mi düştü?...
Yeter artık!
Oyun bitti!


Şu hale bakın!
İslam’ın 3 büyük halifesini şehit edenler;
Attila’yı, Fatih’i zehirleyenler;
İnsanlığın, adaletin ve erdemin düşmanı
Yahudi İbn-i Sebe zihniyetinin  "torunları" değil mi?...
Onlar şehit etmedi mi aynı zamanda
Mustafa Kemal’i, Yakup Cemil’i, Kubilay’ı;
Menderesleri, Bitlis Paşaları…


 Şu hale bakın!
Camiler kapalı,
Ezan susmuş,
İşgal komutanlığı yönetime el koymuş;
Emperyalist ortaklar Manisa’nın resmî binalarına yerleşmiş;
Ulu Camii kiliseye dönmüş,
Hatuniye Camii "samanlık" olmuş,
Üç sene üç ay bu şartlarda sesini çıkarmayacaksın,
Yunan karakoluna “ikramda” yarışacaksın;
Kahraman Türk Ordusu gelip,
Fahrettin Altay Paşası'yla seni kurtaracak;
Camiler açılacak,
Ezanlar coşacak;
 Ve sen isyana kalkışacaksın!
Neye, Kime İsyan ediyorsun?...

“Şeriat gelsin” miş!...
“Din elden gidiyor” muş!...
İnsaf!…
İnsaf!...

 Şu hale bakın!
Suikastla amacınıza ulaşamıyor,
İzmir’de Gazi’yi yok edemiyorsunuz;
İlişkiler ağınız ve kastınız ortaya çıkınca idam ediliyorsunuz,
(Dr. Nâzım, Dr. Cavit, Canpolat);
Sonra intikam hırsıyla, takiyyenizi bile unutarak,
Cami avlusunda yaralı Türk Subayı’nı
Testere ile kesiyorsunuz…
Ve siz
“Şeriatçı” oluyorsunuz!
Öyle mi?...
 Hangi şeriat?
Kimin şeriatı?

 Şu hale bakın!
Hıristiyan olan üç kahramanımız(!),
Yunanistan Elefsis’te,
Yunan/İngiliz yetkililerle,
İsyandan altı ay önce toplanacak;
Planlar yapacak;
İsyan tutarsa,
Ege’yi yeniden işgal etmenin bahanesi hazır olacak;
Gemiler Midilli açıklarında hazır vaziyet bekleyecek;
Beyefendiler Girit Bedirhanları’yla,
Manisa kriptoları’yla anlaşıp,
İsyanı başlatacak!...
İsyan başarılı olmazsaaa,
Beyler yine kazanacak!

Nasıl?...
Atasını, milletin gözünde
“din düşmanı” belletmiş olacak;
Vay vay vay!…

 Şu hale bakın!
Güya “şeriat” getirmek isteyenlerin
İsyana başlamak üzere
Seçtikleri güne bir bakar mısınız?...
23 Aralık!...
23 Aralık, onların Noel Bayramıdır.
Bir Noel gününü seçmeleri,
Tesadüf eseri midir?
Türk kanı içmek için
Bir Noel gününü,
Kimin emriyle seçtiklerini
Öğrenin de gelin!...

  Şu hale bakın!
Güya “ÖZGÜRLÜK PARTİSİ” kurmuşsunuz da,
Onu gölgelemek için
“Bazı eller” tezgâhlamış Menemen İsyanını…
Sevsinler sizi!…
Sizin Özgürlük Partisi dediğiniz Judeaist Parti,
1926 yılında İzmir’de,
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e
Suikast yapan parti değil miydi?...
Demokrasiymiş, özgürlükmüş!…
Düpedüz Yahudi faşizmi bunun adı!…
Apacık “Türkiye’yi Yahudileştirme Partisi”

Değilse açıklayın;
Halide Edip Adıvar ve eşi
1926’dan 1939’a kadar neredeydiler?…
İngiliz botuyla kaçıp
Tam 13 yıl kaybolan
Bu “saygın” insanlar,
Atatürk ölünceye kadar
Neden Türkiye’ye dönemediler?...
Neden acaba?...
... 

 Bütün bu yaptıklarınız yetmezmiş gibi,
Birde dönüp diyeceksiniz ki:
“Canım üç beş esrarkeşin işi !...”
“Niye bu kadar üstünde duruyorsunuz!...”


Pes doğrusu!...
Bu kadarına da pes doğrusu!
İnsan “saman” gibi laflar etmeden önce,
Kendi geçmişine bir bakar!…
İdam edilenlerin intikamını almak için
Yemin edenler kimlerdi?
İntikam ateşiyle
Manisa’nın kandillerine
Katran dökenler kimlerdi?


Size bir bilgi notu daha düşelim:
Biz birinci ağızdan biliyoruz ki;
Bu Menemen Olayı tezgâhtarları
Yunan Ordusu ile kaçmıştır.
İdam edilenlerin
İntikamını almak için “yemin" edenler,
Manisa’nın kaderine
Bu güne kadar el koyanlardır!...
(Bugün de sözde şeriat getirmek için yeni Derviş Memet'imiz,
küffârın "Utan" eyaletinde tezgâhını kurarak,
siyonist-haçlı irticayı İslam diye yutturup;
İslam'ı kâfirin hizmetine sokma çalışması yapmıyor mu?...)



Bu “hayat süren leşler”e,
Bu “haramiler”e bir nasihat:
Menemen Olayı'nda
Derviş Memet diye birisi yoktur!…
Menemen Olayı kayıtlarında,
Faillerin hepsinin künyesi yazılıdır.
Hayım oğlu Yahudi Josef gibi…
Yahya oğlu Arabacı Hüseyin gibi…
Bir tek Derviş Memet’in künyesi yoktur.
Evet…
Orada bir sahte derviş vardı;
Vardı ama;
Onun lâkabı Derviş Memet’tir
Künyesi değil …

Bu size ders olsun…
Bir daha künyesini söyleyin ki
Torunları gizlenmesinler…
Dedelerinin suçu onlara yüklenemez elbette;
Ama dedelerinin yolunda gitmeleri ayıptır...

  
Haydi, ananız bez bağlasın!
Bu işi öğrenin de gelin!…
Beziniz Sarı Güllü olsun…
Emi!...


İ.Ethem Söylemez,
Saruhan Gönül Dostları 20 Aralık 2007


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder